İngiltere-Türkiye e-Devlet Semineri

ASO Başkanı Zafer Çağlayan; “Bürokratik Diktatörlük Hegomanyası Sürüyor”

            Ankara Sanayi Odası ve İngiltere Büyükelçiliği'nin sponsorluğu ve organizasyonunda, Devlet Planlama Teşkilatı ve Türkiye Bilişim Derneği'nin işbirliği ile 9 eylül 2003 tarihinde düzenlenen “Türkiyeİngiltere eDevlet Semineri”nde her iki devletin ortaklaşa yapabilecekleri projeler değerlendirildi. Seminerin açılış konuşmasını yapan ASO Başkanı Zafer Çağlayan , son aylarda gerçekleşen yasal değişikliklere rağmen, Türkiye'de ''bürokratik diktatörlük hegemonyasının sürdüğünü'' söyledi. Çağlayan, ''eDevleti de 'eeee' diyen devlet yapmayalım'' dedi.

            İngiltere Büyükelçiliği'nin girişimiyle, Ankara Sanayi Odası (ASO), Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) ve Türkiye Bilişim Derneği (TBD) ile birlikte düzenlenen, “e-Devlet Semineri ” yoğun katılımla gerçekleşti.   İngiltere Büyükelçisi Peter Nestmacott, seminerin açılışında yaptığı açıklamada; İngiltere, eDevlet tecrübesini Türk dostlarıyla paylaşmanın yanı sıra, Avrupa Birliği mevzuatı çerçevesinde Türkiye'de eDevlet hizmetleri sunumunu desteklemek ve güçlendirmeyi hedeflemektedir” dedi.

            Seminerin açılış konuşmacılarından ASO Başkanı Zafer Çağlayan ’da, İçinde bulunduğumuz ve küreselleşme olarak nitelendirilen sürecin, ülkemizin giderek artan bir biçimde dünya ekonomisi ile entegrasyonuna yol açtığını ifade ederek, “Dünya ekonomisi ile entegrasyon ise her alanda  giderek  artan bir uluslararası rekabeti de beraberinde getiriyor. Bu rekabetten geri kalmamak için yapılması gerekenlerin başında ise devletin yeniden yapılanması geliyor” dedi.

            Çağlayan, devlette yeniden yapılanmanın mutlaka yapılması gereken acil bir görev olduğunu belirterek, ''Son aylarda gerçekleştirilen yasal değişikliklere rağmen devletvatandaş ilişkilerinde hükümdarteba zihniyeti, devlet özel sektör ilişkilerinde ise bürokratik diktatörlüğün hegemonyası devam etmektedir.” dedi.

         Devletin yapısının Türkiye'nin her alanda sürdürdüğü uluslararası rekabetten geri kalmasına yol açtığını, ekonomik ve sosyal gelişmenin önünde engel oluşturduğunu ifade eden Çağlayan, bu durumun değişmesi gerektiğini kaydetti.

               Çağlayan, dikkat ile izlenen konuşmasını şöyle sürdürdü; ''Vatandaşı teba ya da potansiyel suçlu gibi gören devlet anlayışının, mutlaka değişmesi gerekmektedir. Biz eDevlet konusuna işte bu açıdan yaklaşıyor ve eDevleti, devlette ve Devletvatandaş ilişkilerinde yeniden yapılanmanın araçlarından biri olarak görüyoruz. Ancak eDevletle tüm bu sorunların bir çırpıda çözülebileceğini elbette ki hayal etmiyoruz. Eğer güneşe akıllı bakmazsak karanlıklar içinde kalırız. eDevlet tek başına, ekonomik kalkınmaya, bütçede tasarrufa ya da temiz ve etkin devlete giden etkin yol değildir. EDevletle devleti bir anda dönüştürmek de mümkün değildir.  eDevlet  maliyetleri, finansal ve politik riskleri olan bir süreçtir.” Sa nayici olarak bürokratik konularda çok vakit kaybettiklerini dile getiren Çağlayan, bir gıda sanayicisi olarak faaliyet göstermek için toplam 78 belge alınması gerektiğini söyledi.

            Verimliliğin sağlanması için eDevletin  mutlaka  dikkate alınması gerektiğini yineleyen çağlayan, ''eDevlet derken, eeee denilerek uyuyan ve uyutulan bir Türkiye'yi değil, (Ey Devlet) diyerek uyanan ve silkelenen bir Türkiye'yi hedeflediğimizi belirtiyoruz. Bu hedefin gerçekleşmesinde, hükümetin kararlılığı ve hassasiyetine olan inancımızı da ifade ediyoruz'' diye konuştu.

            Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da seminerde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin, medeniyetler arası çatışmalar önlenerek, dünya barışının korunmasında doğu kültürü ile yenilikçi  batı  kültürü  arasında  tarih boyunca bir köprü olduğunu belirtti. Erdoğan, konuşmasında Türkiye'nin, gelişmiş ülkeler arasında yerini alabilmek için bilginin en önemli kaynak olarak kabul edildiği, ekonomik gücünü bilgiden aldığı ''Bilgi Toplumu ''na  geçiş  sürecini  diğer  ülke örneklerinden  de  ders  alarak  sürdürmek gerektiğinin bilincinde olduğunu anlattı.

            Erdoğan, Türkiye'nin, dünyada başka hiçbir ülkeye nasip olmayacak ölçüde fırsatlarla karşı karşıya bulunduğunu belirterek, ''Biliyoruz ki, Türkiye'nin birlikte hareket etmekte kararlı olduğu ülkeler topluluğu da aynı şekilde bu fırsatların bilincindedir'' dedi. Erdoğan, hükümet başkanı olarak hizmet vermekle büyük gurur duyduğu Türkiye'nin geçmişte olduğu gibi, bugün de batı'nın çağdaş değerlerini benimseyen, çağdaş dünya içinde yer alan, bu değerlerin korunması ve doğubatı sentezi ile zenginleştirilmesinde önemli roller alan bir ülke olduğunu söyledi.  

             Türkiye Bilişim Derneği Yönetim  Kurulu BaşkanıRahmi Aktepe de. “e-Devlet Nasıl Olmalıdır?” Sorusunun cevaplanması gerektiğini vurgulayarak başladığı konuşmasında, “İş yapma anlayışı ve iş süreçlerinde çağın gereklerine uygun yapısal değişiklikler yapılmalıdır. Değişmenin ötesine geçip, dönüşümü yaşamak zorundayız. Ortak akıl üretme, projeler geliştirme ve elektronik ortamda birarada iş yapma kültürünü içselleştirmeliyiz” dedi. İstenilen sürecin sağlıklı yaşanması durumunda, “Verimli, katılımcılığı sağlayan, şeffaf, etkin, vatandaş odaklı, bir devlet hedefine ulaşılmış” olunacağını vurguladı.

             İngiltere Büyükelçisi Peter Westmacott ve  Başbakan YardımcısıAbdüllatif Şener ’in de düşüncelerini ifade ettiği seminere, Devlet Planlama Teşkilatı  Müsteşar Yardımcısı Halil İbrahim Akça, eDönüşüm Türkiye Çalışmaları’nın Dünü, Bugünü ve Geleceği konulu konuşması ile katıldı. İngiltere Başbakanlığı’nın eDevlet çalışmaları koordinasyonundan sorumlu birimi başdanışmanı Charlie Aitken, “Hükümet, İş Çevresi ve Vatandaşların online ortamda biraraya getirilmesinde İngiltere yaklaşımı,” İngiltere Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın KOBİ’lerin teknolojik gelişiminden sorumlu birimindenJackie Williamson, “Entegre eDevlet Stratejisi Çerçevesinde eTicarete Bakış ve KOBİ’lere Sağlayacağı Faydalar,” İngiltere’nin önde gelen IT danışmanlık firmalarından olan HEDRA, Yönetim Kurulu Başkan YardımcısıStuart James  "Özel Sektör ve Sivil Toplum Örgütleri’nin eDevlet Çalışmaları” konularındaki sunumlarıyla bilgi verdiler.

           Üç ayrı salonda oluşturulan çalışma gruplarıyla etkinlikler devam etti.