Sağlık ve Bilişimde Objektif Haber

  English

Bir Doğu Masalı

Kuşların Dili;Simurg

            Mitos’a göre, Simurg; Uzun boynunda beyaz bir halka bulunan, safrantüylü, güzel sesli, insana benzeyen ve Kaf Dağı'nın ardında yaşayan kocaman bir  kuştur.

            Günün birinde, kendi hükümdarlarını seçmek üzere ne kadar kuş varsa toplanır. Aralarından biri bilge Kral Süleyman'ın yanından hiç ayırmadığı, “nerede su varsa gören, gösteren” Hüthüt adındaki kuş, bir hükümdar seçmek gerekmediğini, zaten bir hükümdarları olduğunu söyler.  Adı Simurg'tur, oturduğu yer de Kaf Dağı 'dır; Kaf Dağı'na çıkabilirlerse, onu görebileceklerini söyler. Kuşların bir çoğu, Kaf Dağına  götüren yolun çetin olduğunu, böyle bir uçuşa dayanamayacaklarını söyleyip  bağışlanmayı diler. Ancak Hüthüt Simurg'a ulaşan yolda kararlıdır ve  diretir: İsterlerse, böyle bir yolculuğu yapabileceklerini anlatır; örnekler vererek onları yüreklendirir. Böylece binlerce kuş Hüthüt'ün klavuzluğunda yola koyulur. Yol uzun, yolculuk zorludur. Bir süre sonra kuşlar yorgunluk duymaya başlar, yorgunlukla birlikte de kuşku da duymaya. Kimileri derin umutsuzluğa kapılarak yolun sonunda hükümdarlarını göremeyecekleri korkusuyla kederlenir. Hüthüt, soru soran her kuşun sorularını yanıtlar, kuşkularını gidermelerine  yardımcı  olmaya çalışır.  Ne var ki, yol çetin olduğu kadar uzundur da: vadi üstüne vadi aşmayı gerektirir. Hüthüt'e göre bu yolculuk bir öğrenme yöntemidir ve bilinmesi gerekenleri öğretecektir. Ancak, yorgunluğa dayanamayan, ağaca konar, açlığa dayanamayan yere iner, umudunu yitirenler geri dönerler. Yolda hastalanan veya bitkin düşen kuşlar, bahanelerde ve itiraflarda bulunurlar; bülbülün isteği gül; dudu kuşunun arzuladığı abıhayat; tavus kuşunun amacı cennet; kazın mazereti su; kekliğin aradığı mücevher; hümânın isteği kibir ve gurur; doğanın sevdası mevki ve iktidar, puhu kuşunun aradığı viranelerdeki definedir. Sonunda binlerce kuştan yalnızca otuz kuş kalır. Zorlu serüvenlerinin sonunda kalan otuz kuş karşılarında kocaman bir kapı görür. Kapıda duran çavuş, onları içeri almak istemez, geri dönmeleri gerektiğine onları inandırmaya, korkutmaya çalışır; ama  Hüthüt'ün diretmesi  ve diğer kuşların zorlaması üzerine kapıyı açmak zorunda kalır. Kuşlar, içeride kocaman bir odaya geçerler. Kuşlardan her biri, o odadaki tahtlardan birine oturunca, önünde bulduğu kağıtlarda, ayrıntılarıyla kendi serüvenlerini okuyarak şaşakalır. Kuşların bu şaşkınlığı sürerken, “Simurg geliyor” diyen bir ses duyulur. Ve otuz kuş başlarını kaldırıp baktıklarında, herbiri karşısındaki aynada kendi yüzünü görür.

(09.12.2003)