Dijital Hastane eşittir Kağıtsız Hastane mi? Dijital ve kağıtsız hastanenin aynı şey olduğunu mu düşünüyorsunuz? Hastane ihtiyaçlarınızdan kastınız yalnızca tek data yönetimi mi? Yalnızca mali işleri takip etmek, ya da sağlık hizmetinin kalitesini artırmak mı? Klinik gereksinimlerin, hastanenin teknolojik yeterliliklerini dikte etmesi gerektiğini mi düşünüyorsunuz? Yoksa mobiliteye sahip olmanın iyi bir şey olduğunu mu düşünüyorsunuz? Dijital hastanenin amacı; sadece kağıt kullanımını sıfıra mı indirmek, yoksa maliyetleri asgariye mi indirmektir? Dijital hastane kağıtsız hastane ile aynı anlama gelir. Dijital Hastane dijital bir dünya için tasarlanmalıdır. Klinik gereklilikler, hastanenin teknolojik yeterliliklerini dikte etmektedir. Dijital hastane'nin verisi tek bir veri yönetim işlevi ile yönetilmelidir. Analizler ve raporlar daha sonra eklenebilir, klinik çalışanları hasta bilgisine yalnızca dijital hastanenin sistemleri ve cihazları ile erişebilir. Mobiliteye sahip olmak zorunlu bir ihtiyaçtır. Kağıtsız hastane ve bu hastaneleri yakından ilgilendiren merkezi yapılanma konuları ile ilgili Sisoft Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürü Ömer Siso ile söyleşide bulunduk. Son birkaç yıl içinde Sağlık Bilişiminin ülkemizdeki gelişimi baş döndürücü oldu. Bu süreci biraz açar mısınız? Anlatacağım bir örnek, Sağlık Bilişiminin aslında nereden nereye geldiğini göstermesi açısından çok önemli. 2004 Yılında Almanya'daki CeBIT fuarına katıldığımda, yabancı firmalar karşısında biraz eziklik duymuş, daha alınacak çok uzun bir yolumuz olduğunu düşünmüştüm. Özellikle, plazma TV'lerde sergilenen hastalara ait radyolojik görüntüler beni çok etkilemişti. Doktor, klasik röntgen filmi yerine kullandığı plazma TV'lerde ölçekleme, kıyaslama ve görüntüler üzerinde işlem yapabiliyordu. O yıllarda ülkemizdeki hastanelerin talepleri ise, hastaların mali takibinden öteye geçmiyordu. Devlet hastanelerinde fatura düzenleyebilmek, SSK hastanelerinde reçete hazırlayabilmek otomasyon olarak algılanıyordu. Bu alıcı kitlesine hitap eden firmamız farklı ürünlere sahip olsa da, çoğunlukla bu talebe cevap verecek ürünler üzerinde yoğunlaşıyordu. Aynı yıl 2004 yılı için büyük sayılabilecek bir ihale firmamızda kaldı. Teklif tutarımız yaklaşık 70 bin dolar civarı idi. Ama sonradan öğrendik ki, şartnamede bir de PACS yazılımı var. O yıllarda ülkemizde PACS üretici yerli firma yoktu. Büyük bir uluslararası firmanın PACS için firmamıza gönderdiği teklif 100 bin dolar idi. Yani kazanmak bir yana, iş bitiminde en az 30 bin dolar zararı göze alacaktık. Biz bu durumda ne yapmalıydık? Bir PACS programı yazmaya karar verdik ve süresinde de yazarak bitirdik. 2012 yılında ise ABD'deki dünyanın en büyük sağlık bilişimi fuarı olan HIMSS'te, çoğunluğunu ABD'li büyük Sağlık Bilişimi firmalarının oluşturduğu, katılımcıların tek tek sahip olduğu ürünlerin tamamına, aradan geçen 8 yılda Sisoft olarak tek başımıza sahip olduğumuzu gördük ve haklı olarak bundan gurur duyduk. Gelişmiş ülkelerdeki rakiplerimize göre öylesine güçlendik ki, katıldığımız pek çok uluslararası etkinlikte, hem teknolojimiz, hem de ürünlerimizle rakiplerimizi artık açık ara ile geride bırakıyoruz. Kağıtsız Hastane fikri tam olarak nasıl ortaya çıktı? “Kağıtsız Hastane”, Sisoft'un çeyrek yüz yıllık birikimi ile söz konusu oldu. Ama bundan daha da önemlisi, hastanelerin buna hazır hale gelmesi idi. Öyle ya; ihtiyaç duyulmayan bir ürünü kullandıramazsınız. Bunu ihtiyaç haline getiren ve bu günkü şartları oluşturan da; özellikle 2005 yılından itibaren, sağlık bilişiminin olağanüstü gelişmesine katkıda bulunan, ülkemizi pek çok ülke için model ülke haline, bizleri de bu alanda uluslararası bir aktör haline getiren Sağlık Bakanlığı'nın vizyonu ve uygulamaları oldu. Ülkemiz Sağlık sistemini devasa bir network'e dönüştüren MEDULA ve Sağlık.Net, biz yazılım firmalarının da ufkunu genişleten en önemli etken oldu. Ülkemiz sağlık bilişimini dev bir veri tabanına çeviren ve yazılımların Online çalışmasını sağlayan bu yapı, bu gün sağlık bilişiminde ülkemizde gelinen noktanın ana sebebidir. Sağlık Bakanlığı, Ülkemizde üretilen tüm sağlık verilerini Sağlık.Net Projesi kapsamında Bakanlık Sunucularında topluyor. Çok kısa süre içerisinde, kurallar çerçevesinde hekimlerin paylaşmasına izin verecek. Sağlık.Net, veri haberleşme standardı olarak uluslararası bir standart olan HL7 kullanılıyor. Bu firmaların birlikte çalışabilirliğini de artıran bir öge olması, başta Sisoft olmak üzere HBYS firmalarını geliştirdi. Firmamızı, gelişmiş batılı rakiplerimizin önüne geçmesini sağladı. Kağıtsız Hastane projesi ilk kez, ne zaman ve nerede uygulandı? Kağıtsız hastane uygulaması ilk kez Ankara Gazi Mustafa Kemal Devlet Hastanesi'nde başlatıldı. Sağlık Bakanlığı Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü bilgisi dahilinde başlatılan proje, Sayın Hastane Başhekiminin teşvikleri ile, Haziran 2012'de öncelikle tek bir serviste başlatıldı. Proje 2012 Aralık ayı itibarı ile kurumun tüm servislerinde etkin bir şekilde işlerlik kazandı. Servislerde kullanılan mobil cihazlar ile yapılan işlemler, klasik hasta dosyalarındaki formlar ile yapılan işlemlerin yerini aldı. Kurumda hayata geçirilen çarpıcı değişikliklerden ve yeniliklerden bahseder misiniz? Kurumda Hasta servislerinde yapılan tüm işlemler mobil cihazlar ile yapılabilir hale getirildi. Hasta dosyalarındaki evraklar projenin her aşamasında azaltılarak, dosyalarda sadece ıslak imzalı onam formlarının bulunması sağlandı. Hasta dosyalarında yer alan formlar mobil cihazlarda kullanılır hale getirildi. Kurumdaki hasta başı monitörlerden gelen veriler, röntgen, mamografi, MR görüntüleri, mobil cihazlardan izlenebilir hale getirildi. Kurum arşivlerindeki dosyalar taranarak dijital bir arşiv oluşturuldu. Android tabletlerde elektronik imza kullanımı için TÜBİTAK ile çalışmaların ilk bölümü tamamlandı, ortak bir kütüphane üretilerek Android tabletlerden örnek imzalar atıldı. Mobil İmza, ikincil bir imza yöntemi olarak mobil cihazlara entegre edildi. Hekim tarafından düzenlenen e-order, yine hekim tarafından iPad ile mobil imza kullanılarak imzalanabiliyor. Kağıtsız Hastane'ye geçişteki bir diğer süreç olan belge yönetiminde kurulum çalışmaları tamamlanmış, gelen faksların doğrudan elektronik ortama alınması için faks-modem kurulumu yapılmıştır. Proje başlangıcında tek bir servis ile başlayan çalışma, tüm hastane servislerinin mobil cihazlar ile işlem yapması ile başarıya ulaşmış ve alanında bir ilke imza atmıştır. Bir sonraki hedef ise kurumun uluslararası platformda da kağıtsız dijital hastane olarak akredite edilmesi olarak belirlenmiş ve buna yönelik girişimlerde bulunularak çalışmalar başlamıştı. Dünyadaki örnekleri incelediğimizde ise; bu tür uygulamaların alanında uzman organizasyonlar tarafından akredite edildiğini, kurumların verdikleri hizmet kalitesi ile standartlarının belirlendiğini ve sertifikasyon süreçleri ile derecelendirildiğini görmekteyiz. Hemşireler ve hekimler hali hazırda hasta anamnezlerine, tetkik sonuçlarına, radyolojik görüntülere, konsültasyon bilgilerine, yara resimlerine, vital bulgu değerlerine, sıvı takip değerlerine mobil cihazlardan ulaşabilmekte, tetkik, konsültasyon isteyebilmekte, order'larını düzenleyebilmekteler. Ankara Gazi Mustafa Kemal Devlet Hastanesi'nde ki uluslararası akreditasyon konusunu, İrlanda'nın başkenti Dublin'de HIMSS Analytics tarafından verilen Stage 6 derecesi ile tamamlamış olduk. Hem yurtiçinde hem de yurtdışında elde ettiğimiz bu başarı ile, Ankara Gazi Mustafa Kemal Devlet Hastanesi dünya sağlık bilişim literatürüne girmiş oldu. Zorlu sürecin ardından bu başarıyı elde etmiş olmak ve Türkiye'de bir ilk olan bu hastanemizin, dünyadaki sayılı kağıtsız ve dijital hastanelerinden birisi olarak nitelendirilmesi, başta Sağlık Bakanlığı'mızı olmak üzere hastanemizi ve bizleri gururlandırdı. Bir sonraki adıma hazır mısınız? Hepimizin bildiği üzere, artık pek çok ilimizde hastaneler fiziksel olarak birleştirildi. İl Genel Sekreterlikleri ile de il bazında planlama ve kaynak kullanımı gerçekleşecek. Yine hepimizin bildiği gibi, Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü düzenlediği eğitimlerde hastane sunucularını belli merkezlerde toplayarak, Türkiye'nin en büyük intranet'ini oluşturacağını açıkladı. Bu anlamda, Kağıtsız hastane uygulamasını bir üst aşamaya taşımak suretiyle il bazında yapmak, yani Merkezi Sunucu üzerine kurulu Merkezi Mimari yapı, İl Genel Sekreterlerinin işini de kolaylaştıracaktır. Konsolide edilmiş verilerden istenen rapor ve istatistikler tek bir kaynaktan alınabilecektir. Yani aynı raporda, bağlı tüm hastanelerin kıyaslamalı bilgileri görülebilecek, planlama ve kaynak kullanımı bu rapor ve istatistiklere uygun yapılabilecektir. Bugün gelinen noktadaki hedeflerinizden bahseder misiniz? Bu uygulamaların tamamını her bir ilde tüm hastaneleri tek bir veri tabanı üzerinde toplayarak gerçekleştirmek. Bu hem sağlıktaki veri yönetimini kolaylaştıracak, hem güvenli bir yapı oluşturacak, hem de maliyetleri inanılmaz ölçüde düşürecektir. Örneğin bir ildeki hastane sayısının ortalama 15 olduğunu varsayarsak, sistem tek bir merkezde çalıştığında, tek bir sistem odası, tek bir sunucu, tek bir firewall, tek bir DNS sunucu ve tek bir uygulama sunucu kompleksi ile sistem maliyetleri belki % 50'den daha fazla düşecek. Bunun için hazır mısınız? Elbette ki hazırız! Hem de Kamu Hastane Birlikleri oluşturulduğu günlerde. Biz kurulan bu yeni yapıya uygun çözümler üzerinde çalıştık. Yazılım mimarimiz, başta da belirttiğim gibi zaten WEB tabanlı olması nedeni ile merkezi sisteme uygundu. Bulut teknoloji özellikleri ve daha önce Sisofamily'de kullandığımız mimari nedeni ile de bilgiliydik. Son olarak laboratuvar cihazlarını da masa üstü yazılım bağımlılığından kurtardık. Laboratuvarı kendi AR-GE ürünümüz Sisogateway çeviricisi ile doğrudan web tabanlı bir yapıya dönüştürdük. Değil bir bölgeyi, ülkemizi, daha da ötesi, tüm dünyadaki hastaneleri ve aile hekimlerini tek bir sunucu kompleksi ile yönetecek duruma geldik. Ülkemiz sağlık bilgi sistemindeki merkezi bir yapı, ülkemiz sağlık sistemine yapacağı sayısız yararları yanında, biz yazılım firmalarının da asıl işini yapmalarını sağlayacak bir süreci tetikleyecek olması çok önemli. Son birkaç yıl içindeki Sağlık Bilişimindeki gelişmeler ülkemizi uluslararası alanda model ülke haline getirdi. Bulut bilişimi tercih etmenizdeki faktörler nelerdir? Bulut Teknolojisinin temellerini oluşturan ve yaptığımız analizler sonucu dikkat edilmesi gereken kavramların; HBYS'nin denetim, yetkilendirme ve şifre yönetimiyle birlikte bulutta veri güvenliğinin çatısını oluşturacağını biliyoruz. Bulut hizmeti doğru yapılabilmesi için, hizmeti alan kurumların veri güvenliğinin önem derecesinin majör olduğunun bilinmesi ve bu yüzden büyük veri analiz çözümlerinin tek çatı altında birleştirilerek, tek tek veya bir arada sunulması gerekmektedir. Veri güvenliğinde bilgi paylaşımı, kullanıcı erişimleri, yetkilendirme, şifreleme ve sayısız mobil noktadan erişim gibi, her biri ayrı dikkat isteyen birçok faktör var. Bulut bilişimin güvenilirliğinin sağlanması için denetimlerin doğru yapılması bu nedenle önem kazandı ve firmamızı farklılaştırdı. Bulut Bilişim, Sağlık Sektörü için biçilmiş kaftandır diyebilir miyiz? Hastanelerimizin bu konudaki çekincelerini gidermek ve bulut bilişime geçmesini kolaylaştırmak için her platformda teknolojilerimizi sabırla anlatmaya devam ediyoruz. Bu konudaki tecrübelerimizin firma ve ürünlerimizi ön plana çıkardığını da gözlemliyoruz. Günümüzde Sağlık bilişimi, bir çok sektörün öncüsü olarak, zaman ve mekan bağımsız şekilde kullanıcının tercih ettiği teknolojik cihaz ile veriye ulaşmayı öngörüyor. Sisoft, veri ve iletişim güvenliğini en üst düzeyde tutarak, bulut bilişim ile kurumlara HBYS hizmetini sunmaktan öte, Sektörde PPP projelerini de içerecek şekilde tüm Kamu Hastane Birlik Genel sekreterliği çözümlerine ilham verecek biçimde, büyük komplekslere çözüm sunmaya başladı. Güncel teknolojiye ayak uyduramayan klasik çözümler arayan firmalar, saldırı önleme sistemi (IDS/IPS) gibi bir yazılım veya donanım cihazı alıyorlar, bu durumda hacker saldırılarında çaresiz kalıyorlar. Sisoft olarak buluttaki verilerin internete şifreli olarak aktarılmasını ve sadece gerçek alıcı tarafından açılmasını sağlamak için teknolojinin getirdiği üstün koruma modellerini entegre ettik. Öncelikle kurum verileri, kurumların güvenlik duvarından internete çıkarken uygulama katmanında şifreleniyor ayrıca m-İmza ya da e-İmza gibi sadece donanım kilitleriyle açılacak şekilde etiketlenebiliyor. Bu çözümler ile de kurumların duyarlı verileri risksiz bir şekilde paylaşılması sağlanıyor. Bulut teknolojisi ile bilgi güvenliğini nasıl sağlıyorsunuz? Bugün HBYS hizmeti sağlayan pek çok ürün bulunuyor. Ancak bu ürünler, kurumların veri güvenliği açısından pek çok riski -ne yazık ki- bünyesinde taşıyor. Sonuçta, geçmişte biz de istemci-sunucu (client-server) mimarisi ile çalışıyor ve pek çok riski elimine etmeye çalışıyorduk. Ancak, istemci-sunucu mimaride kullanıcı terminalinin doğrudan VTYS sunucuya bağlanması nedeni ile bu riskleri tamamen ortadan kaldırmak mümkün olmuyor. Bu nedenle, verinin mahremiyeti başta olmak üzere, sağlık kurumlarımız için çok önemli bu bilgilerin doğrudan kullanıcının erişimine açılmasının günümüz için çok büyük bir hata olduğunu düşünüyoruz. 3 Katmanlı mimari ile geliştirilmiş HBYS'mizin güvenlik özelliklerine o kadar çok güveniyoruz ki, Uluslararası Standartlara dayanan enformasyon tekniğinin güvenliğini sağlamak ve değerlendirmek üzere Common Criteria test süreçlerine başvuru yaparak, belgelendirmemizi tamamlanmak üzereyiz. Bulutta veri lokasyonu ve veri taşıma sorunlarının yol açtığı güvenlik riskini aşmak isteyen kurumlar, ürünlerimizi kullanarak gizlilik problemlerini çözmeye yöneliyorlar. Bu Nitelikli Güvenlik Değerlendiricisi sertifikasını alarak, şirketimizin bulutta şifreleme standartlarına ne derece uyduğunu gözler önüne sereceğiz. Sağlık bilişimi çözümlerinin Sağlık Bakanlığı'nın bulut bilişim için geliştireceği düzenlemelere bağlanması, Türkiye'de bulut güvenliğini ve güvenilirliğini arttıracaktır. |