Adana Çukurova Dr. Aşkım Tüfekçi Devlet Hastanesi
Antik Çağlar döneminde; Gezgin Coğrafyacı Strabon, "Kilikya"
olarak bilinen bölgeden, "Coracesion'dan (Alanya), Kilikya-Suriye
kapısına kadar uzanan Küçük Asya'nın güneydoğu kıyıları" diye söz eder.
Herodot ise; bölgenin "Hypachoea" diye adlandırıldığını, Fenikeli
Agenor'un oğullarından Cilix'in buraya gelip yerleştiğini ve onun adından
esinlenilerek bölgenin Kilikya adını aldığını nakleder. Fakat Kilikya
adına ilk kez, Asur yazıtlarında "Chilakka" olarak rastlıyoruz.
Hattuşaş'da bulunan Hitit Kava Yazıtları'na göre; MÖ 1330'lu yıllarda,
Hititlilerin koruması altında Adana'yı yöneten ilk krallık "Kizzuwatna"
idi. Şehir "Uru Adaniya" ve sakinleri de "Danuna" olarak anılırdı.
MÖ 1191-1189 yılları arasında, Hitit İmparatorluğu'nun çöküşüyle başlayan
akınlar, ovanın denetiminin çok sayıda küçük çaplı krallıklara geçmesine neden
olmuştur. Asurlular, MÖ 9. Yüzyılda; Faslılar, MÖ 6.
Yüzyılda, Büyük İskender ise MÖ 333'de bölgede söz sahibi olmuşlardır.
Selevkoslar, Kilikya korsanları, Romalı devlet adamı Pompey ve Kilikya Ermeni
Krallığı da bölgenin denetiminde söz sahibi olan diğer krallıklardır.
1071'de Alp Arslan'ın Malazgirt Meydan Muharebesi zaferinin
ardından, Selçuklular Bizans İmparatorluğu'nun büyük bir kısmını
hakimiyeti altına almış ve daha sonra şehirde ilk Türk izleri
görülmüştür. Geçmişte olduğu gibi günümüzde de; Çukurova bölgesinin büyük
bir bölümü, dünyadaki tarıma en elverişli alanlar arasında yer alan geniş, düz
ve verimli bir alandır. İşte böylesine önemli bir bölgede yer alıyor Adana
Çukurova Dr. Aşkım Tüfekçi Devlet Hastanesi. Hastane ile ilgili bilgi almak
için Başhekim Op. Dr. Musa İnal ile görüştük.
-Hastanenizin tarihçesinden kısaca bahsedebilir
misiniz?
Hastanemiz 1963 yılında projelendirilmiş, 1973 yılında 225 yatak
kapasitesi ile hizmete girmiştir. Faaliyetlerine SSK Bölge Hastanesi
olarak başlamış,o tarihlerde Mersin'de Gaziantep'e kadar bölgede tek yetkili
hastane olarak hizmet vermiştir. O günlerde uzun kuyrukların olduğu ve
hastaların muayene olabilmek ve ilaç alabilmek için sabaha karşı hastaneye gelip
kuyruğa girdiği bir dönem yaşanmıştır. Hastanemiz Sağlık Bakanlığı'nın
Sağlıkta Dönüşüm Projesi kapsamında 20.02.2005 tarihinde Sağlık Bakanlığı'na
devredilmiş olup, bu tarihten itibaren Çukurova Devlet Hastanesi adı
altında hizmete devam etmiş ve daha sonra da önceki Başhekimimizin vefatıyla O'nun
anısını yaşatmak üzere Bakanlığımızca hastanemize adı verilmiştir. Hastanemiz şu
anda Çukurova Dr. Aşkım Tüfekçi Devlet Hastanesi olarak faaliyet
göstermektedir. 2005 yılından
itibaren Sağlık
Bakanlığı'nın Sağlıkta Dönüşüm Projesi kapsamında, pek çok değişiklik
yapılmıştır. Tabi sağlıkta dönüşüm projesi bir süreçtir, sağlıkta dönüşüm
projesinin sonu yoktur, bu nedenle her gün ve her an hastanemizde dönüşüm
anlamında faaliyetlerimiz oluyor. Amacımız hasta odaklı çalışmak ve çalışan
güvenliğini sağlamak.
-Hastanenizin tıbbi hizmetleri ve faaliyetlerinden bahsedebilir
misiniz?
Hastanemiz yaklaşık günde 4000-5000 hastanın kabul edildiği,
toplam 800 yataklı, büyük ölçekli bir hastanedir. Yoğun bakımda hasta
yataklarını 35'den 80'e
çıkararak bu sayıyı arttırdık, Ameliyathane sayılarımızı arttırdık, yatak
sayımız oldukça fazla zaten. Hastanemizde yatak doluluk oranlarımız da fazla.
Hastanemizde özellikle muayene öncesinde SSK zamanları gibi uzun müracaat
kuyrukları vardı. Polikliniklerde muayene olmak için bekleyen hastalar uzun
kuyruklar oluşturuyorlardı ve biz bu uzun kuyrukları şu şekilde
bitirdik:
Günde 100 adet ve üzeri polikliniğimizde uzman hekimlerimiz
tarafından hizmet verilmektedir. Biz bu poliklinik odalarımıza birer tane barkod
yazıcı koyduk ve hekimlerimiz sabah muayeneye ve vizite gelinceye kadar, her
doktorun kendi odasında bulunan barkod yazıcılarla poliklinik kayıtlarını
yapmaya başladık. Böylelikle uzun müracaat kuyruklarını ortadan kaldırmış olduk.
Daha önce reçetelere yazılan hasta isimleri, hastanın teşhisleri, tarih, TC kimlik numarası elle yazılıyordu şimdi
ise biz bu barkodları reçetelere yapıştırıyoruz ve böylelikle reçete
hatalarını da ortadan kaldırmış oluyoruz.
-Bir hastane yöneticisi olarak Hastane Bilgi Yönetim Sistemi ile
ilgili düşünceleriniz nelerdir?
Hastanemizdeki otomasyon programının Türkiye'de önde gelen yazılımlardan
olduğunu biliyoruz fakat takdir edilir ki bir yazılım ne kadar iyi olursa olsun
önemli olan kullanıcıdır. Kullanıcının bu yazılımlar üzerinde yapması
gereken bazı şeyleri talep de etmesi gerekiyor. Sisoft, bize bu anlamda
son derece işbirlikçi davrandı ve bizim sıkıntılarımıza yardım edebilecek
kapasitede çözümler sundu. Çalışmayan bazı modüllerimiz
vardı. Sağlıkta
dönüşüm projesi bir süreçtir, sağlıkta dönüşüm projesinin sonu
yoktur Hastanemizdeki
otomasyon programının Türkiye'de önde gelen yazılımlardan biri olduğunu
biliyoruz.
Sisoft
sayesinde sistemi tam otomasyon olarak kullanmaya başladık. Örnek verecek
olursak satın alma, ambar takip, stok takibi, poliklinik modülleri, yoğun
bakım modülleri aktif olarak kullanılmaya başlandı. Otomasyon anlamında çıtayı
daha da yükseltmek istiyoruz.
-Bir hastane yöneticisi olarak Hastane Bilgi Yönetim Sistemi ile
ilgili düşünceleriniz nelerdir?
Beklentilerimiz bir sağlık
yönetimi, yönetici modülü değil de belki bir karar destek modülü olabilir
böylece çıtanın daha da yükselmesi sağlanabilir. Tabi ki bununla ilgili daha
ileri yazılımlar yapılması gerekiyor. Mesela karar destekten bahsederken
önümüzdeki ay muhtemel hasta sayımızı geçen seneye göre karşı ması, hangi
polikliniğe saat kaçta hasta girmiş, fatura miktarı neymiş, nereye
yönlendirilmiş, vs. Bunları anlık görebilmek plan yapabilmek çok önemli diye
düşünüyorum. Bana göre en büyük faydası budur. Tabi bunların dışında bir çok
faydası daha var. HBYS artık iliklerimize işledi. Karar mekanizmalarında
fonksiyon bağlamında bir çok yerde bize destek oluyor ama en buyuk faydası bunun
bilimsel verilerin üzerine oturtulması olduğunu
düşünüyorum.
HBYS'nin kaçakların önlenmesine ve kırtasiye masrafına bir faydası
oldu mu ?
Tabi ki... Bunu ben veriyi kullanılabilen her yer için olduğunu
düşünüyorum. Artık faturadan bahsetmek istemiyorum çünkü demode oldu.
HBYS'nin ilk çıkış mantığı faturaydı ama şimdi karar destek de onun kadar
önemli bence. Çünkü hastaneye bir şey alınırken “bu servis çok yoğun servistir”
demek yerine “bu servise şu kadar
hasta yatmış” demenin daha etkili olduğuna inanıyorum. Hangi işlemler
tamamlanmış, neler yapılmış gibi fonksiyonel bilgilere ulaşmak HBYS
sayesinde mümkün oldu. Bunun daha da fonksiyonel hale gelebileceğine inanıyorum
çünkü Sağlık Bakanlığı'nın uygulamaları da gösteriyor ki; MKYS,
ÇKYS gibi sistemlerle entegre olabilen ve kendi içinde bunu kullanabilen
sistemler yöneticilere böyle bir yapıyı kullanma şansı ve bunun faydalarını
görme olanağı sağlıyor.
Sisohbys ve Sisopacs'ın getirdiği yenilikler ve teknolojik çözümler
hakkında Hastane Müdürü Sayın Bekir Nennioğlu'nun görüşlerini
aldık.
Hastanede göreve baslayalı yaklaşık 1,5 yıl oluyor. Derhal otomasyon
sistemine yoğunlaştık. Biz otomasyon sisteminin bütün modüllerini aktif hale
getirdik özellikle Ambar ve Satın alma modülleri aktif hale getirdik.
Hastanemizin gelir ve giderlerini dengeli bir hale getirmeye çalıştık. Özellikle
ilaç ve sarf malzemelerinde hasta bazlı çıkışlar yaparak kayıtlara
yöneldik. Daha sonra polikliniklerin temizliği, düzeni ve yer döşemelerini
yeniledik.
Hastanenizde PACS kullanımı şu an ne
aşamada?
PACS hizmetini almak uzun süredir düşündüğümüz bir hizmetti, bunu da
gerçekleştirdik nihayetinde, şu anda sizler de biliyorsunuz ki röntgen filmleri
çekildiği andan sonra birkaç saniye içerisinde doktorların bilgisayarında
görünüyor. Doktorlar hiç film basmadan, film kuyrukları oluşmadan bunlara
bakabiliyor. Hatta Türkiye'nin ve dünyanın herhangi bir yerinden cep
telefonlarından bile hastaların filmlerine ulaşılabiliyorlar. Zaten daha önce
laboratuvarda elektronik ortamdaydı bu çalışmalar sonrasında hastanemizi dijital
hastane durumuna taşıma şansı yakaladık ve taşıdık. laştırıp
tahmin ederek, önümüzdeki ay kaç hastam gelebilir, önümüzdeki ay ne kadar ilaç
sarfiyatım olabilir, kaç ameliyat yapabilirim, ameliyatta ne kadar sarfım
olabilir, peki depomda bu mallar var mı, önümüzdeki sene ne kadar gider? Bu tarz
karar destek yazılımlarına da ihtiyacımız var bunlara da Sisoft çok kısa
zamanda eminim bir çözüm getirecektir. Çünkü biliyorsunuz ünlü marketlerin yazılımları buna
yönelik. Mesela bir kişi, çocuk bezi ile beraber neyi satın alıyor, bunun bile
istatistiği yapılıyor ve müşterilere verdiği o kartlarla hangi aylarda, hangi
günlerde markete gidip neleri tercih ediyor ona göre stok ve ambar durumları
ayarlanıyor. Buna benzer olarak karar destek sisteminin de çok güzel bir çalışma
olacağına inanıyorum.
-Hastanenizde de kullanılmaya başlanan PACS sistemi ve mobil
cihazlarla ilgili düşünceleriniz nedir?
Hastanemizde 6 adet röntgen cihazı var, tabi bunlar analog makineler...
Bizim hedefimiz bunları dijital röntgene çevirip, PACS sistemini kurmaktı ve bunu
gerçekleştirerek röntgenlerimizin hepsini Flat panellerle dijitalize
ettik. Çoğu hastane PACS'ı sadece
tomografi ve MR görüntü veren cihazlar için kullanabiliyor ama biz hastanemizde
dijital olarak görüntü vermeyen cihazları da dijital görüntü veriyor gibi yapıp
PACS hizmetimizi aktif hale getirdik
ve PACS sayesinde gerçekten film
maliyetlerimiz sıfıra kadar düştü. PACS kurulum maliyetlerimize
baktığımızda, dünya standartlarında iki yılda kendini amorti ederken, kendi
hesabımıza göre 3-4 ayda yaptığımız harcamaları amorti ettik diyebilirim. Pacs
sistemleri önceden pahalı sistemlerdi fakat sizin firmanız gibi güzel yazılımlar
var, tabi bunların ülke standartlarında olması lazım ve Sisopacs da bu
standartları karşılıyor. Sisopacs'dan son derece memnunuz ayrıca hekimlerimiz
şuan Android işletim sistemine sahip cep telefonlarından hastaların röntgen
filmlerine ulaşabiliyorlar. Apple cihazlarla da diğer Android telefonlarla da
evlerinden bilgisayarlara bağlanarak hasta filmlerini görebiliyorlar. Bu
hekimler için çok güzel bir özellik. Bunun yanı sıra servislere Tablet PC'ler aldık. Bunların kullanımı
ile ilgili personelin eğitimi devam ediyor ama biz vizitler esnasında Tablet PC'leri de kullanmanın büyük
kolaylıklar sağlayacağını biliyoruz. 2 serviste kullanımını başlattık artık
hemşirelerimizin Tablet PC ile Order
vermeleri, bunları Tablet PC'ye
kaydetmeleri, doktorların röntgen ve laboratuvar sonuçlarını vizit esnasında
hemşirelerdeki Tablet PC'ler
yardımıyla görmeleri kağıtsız bir hastane uygulamasına geçiyor olmak ve bununla
önemli yol kat etmiş olmak çok güzel bir durum. Bu kadar yol katetmemizde
Sisoft'un çok önemli destekleri oldu, kendilerine ve sizlere çok teşekkür
ederiz.
-''Eski SSK zihniyeti olan büyük odalardan kurtulup, tamamen özel
hastane gibi olacağız'' dediniz. Bununla ilgili çalışmalarınız
nelerdir?
Hastanemizde odalarımız 6'şar kişilik. Maalesef 1o kişilik odalarımız da
mevcut. Onunla ilgili de ufak bir ihale yaptık tüm odaları 2',şer kişilik
lavabolu odalar haline getiriyoruz, bununla ilgili yatak sayımızı azaltmadan
alanlarımızı optimum değerlendirerek, gerçekten hastalarımızın layık olduğu
konforu sağlamaya çalışıyoruz. Tabi ki hastanemizin bir master planı olarak
ileriye yönelik 200 odalı yataklı
servis,yeterli miktarda ame liyathane, yoğun bakım ve büyük bir merkezi acilin
olduğu bir bina inşa etmek
üzere projeler tamamlanmış olup, projeler Bakanlığımızca TOKİ'ye devredilecetir.
Hastanenizde gerçekleştirmek istediğiniz başka projeleriniz var mı ?
Başka neler yapıyoruz? Mesela Mesai Dışı Poliklinik Uygulaması
düşünüyoruz. Adana ili için durumu şöyle tespit edeyim. Binalarımız ve cihazlarımız 8 saat
çalışıyor. Yani diğer periyotlarda çalışmıyor ve gün içerisinde de aşırı bir
performansla çalışıyor. Bu kadar yatırım yapılmışsa biz de neden daha uzun süre
çalışmıyoruz ve performans alamıyoruz cihazlarımızdan ve binalarımızdan diye
düşündük. Bunun bir de hasta boyutu var tabi ki... O kadar çok koşturan, işinde
gücünde olan, muayene olamayan hastalarımız... Hastalarımız rahat bir zamanda
muayene olmak istiyorlar, buradan
yola çıkarak şöyle bir proje uyandı kafamızda; gece 24.00'a kadar polikliniklerimizi
nasıl açık tutarız? İnsan kaynağımız belli, doktor sayımız belli. Hafta sonu
nasıl çalışırız? Göz, kulak, cildiye gibi çok acil olmayan muayenelerle ilgili
gece poliklinikler kuralım dedik. Tabi bununla ilgili doktor sayımız da yeterli
değil . Sağlık Müdürümüz de bununla
ilgili tüm ilin hekimlerinden destek alarak, gücümüzü birleştirerek geçici
görevlendirme yapılabileceğini söylediler. Doktorlarımız 3o günde bir buraya
gelip, çalışacak. Örneğin KBB'de 3o tane hekim varsa, ayda bir gelip nöbet
tutacak, 15 tane cildiye uzmanı varsa ayda iki kez nöbet tutacak
gibi.
-Sisohbys'nin fatura modülünün aktif kullanıcısı olarak hastanenizin
fatura işlemlerine yönelik bir değerlendirme yapabilir
misiniz?
Geçen seneki aylık gelirimiz ortalama 5-5.5 milyon arasıydı. Bu
rakamlar yaz aylarında biraz daha düşüyordu. Bu sene 8 milyon ortalamamız
var. Hasta sayımızda cüzi bir artış var, hastane kalitesi yükseldiği için
insanlar kuyruklara girmiyor. Bu fatura modülümüzün çok etkin kullanılmasından
dolayı oldu ama ne kadar iyi bir yazılım yaparsanız yapın, kullanıcı da
önemlidir. Dolayısıyla kullanıcı eğitimleri de son derece önemli. Biz buna çok
önem verdik. Bununla ben bizzat birebir ilgilendim, Sisoft da bize
Ankara'dan destek verdi. Biz ortalama 7,5 - 8 milyon gibi fatura kesiyoruz.
Hastanemizin geçen yıl bütçesi 70 milyon iken, bu yıl 100 milyona
çıkardık, bu da gerçekten harcamış olduğumuz emeklerin hizmetlerin, kayıtların,
verilerin çok iyi tutulup çok iyi
bir şekilde belgeye dönüştürülmesiyle oldu. Bu yazılım anlamında son derece
önemli. Yazılımlarımız bize çok destek verdi ayrıca kullanıcıları da ben motive
ettim, bununla ilgili bir sıkıntımız kalmadı. “Çoğu
hastane PACS'ı sadece tomografi ve MR görüntü veren cihazlar için kullanabiliyor
ama biz hastanemizde dijital olarak görüntü vermeyen cihazları da dijital
görüntü veriyor gibi yapıp PACS hizmetimizi aktif hale getirdik ve PACS
sayesinde gerçekten film maliyetlerimiz sıfıra kadar
düştü.”
HBYS, hastanenin güncel durumu ve yapılan yeniliklerle ilgili Hastane
Başhekim Yardımcısı Dr. A. Suha Bingöl ile görüştük.
Eski SSK ve şimdi Adana Dr. Aşkım Tüfekçi Çukurova Devlet Hastanesi...
Gelinen bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?
Hastanemiz eski SSK bölge hastanesi. Sağlıkta dönüşüm projesiyle
beraber bunu en çok hisseden hastanelerden biri olduk çünkü bu hastane diğer
hastanelere göre fiziki olarak da, çalışma mantığı olarak da farklıydı ama bu
hastane diğer hastanelere nazaran daha köhne , daha sıkıntılı, reçetelerin
hepsinin hastane tarafından tarafından karşılandığı sıkıntılı bir dönemden
geçti. Şimdi ise reçetelerin dışarı çıktığı, vatandaşın çok rahat
reçetesini alabildiği bir dönemdeyiz. Biz bu durumları rahat atlatabilen hastanelerden olduk.
Her şeyin çok iyi olduğunu söylemek güç ama geldiği nokta itibariyle çok yol
aldı. O zamanki yönetim bir çok işi
başardı son zamanlarda da
Başhekimimiz Musa Bey İle yolumuza devam ediyoruz. Teknoloji
anlamında da bir takım
eksikliklerimiz vardı. Bundan 5 yıl evvel adı bile geçmeyen bir PACS
sistemini çok kısa sürede hayata geçirip entegre olup aktif olarak
kullanılmasını sağladık bunun göz
ardı edilmemesi lazım. Bizim o zamanlar doktor yas ortalamamız 50 yaş
civarındaydı çünkü SSK'nın atamaları zor dönemlerdi şimdi o gruba biz
PACS gibi bir sistemi kullandırıyoruz. Zümre tarafından mobil PACS
o kadar çok taktir edildi ki bu da , süreci hızlandırdı. Hemen idari kısımda
güven oluştu ve birçok işin hızlanmasına sebep oldu.
Hastane Bilgi Sistemi ile
düşünceleriniz nelerdir?
Ben otomasyonu şöyle önemsiyorum, 20 yıllık hekimim. Sağlıkta
dönüşümde biz önemli ve olumlu gelişmeler görmeye başladık. Sağlık
Bakanlığımız hızlı bir değişim içerisinde olduğundan bunu sağlıklı bir otomasyon
olmadan yapmak mümkün değil. Dolayısıyla otomasyon önceleri sadece fatura basmak
vs. gibi düşünülürken, artık vazgeçilmez bir yapı taşı haline geldi. Onun
içinde alt yapısı sağlam, çabuk reaksiyon gösteren, konusunda uzman
kişilerle çalışan otomasyon sistemleri ayakta kalmayı başarabiliyorlar.
Sisoft'un bu konuda ilk olması, tecrübesi ve piyasaya olan hakimiyeti sebebi ile
diğerlerine göre avantaj sağladığını düşünüyorum.
HBYS'nin hastanelere sağladığı faydalardan biraz bahsedebilir
misiniz?
Bence en büyük faydası ve en önemsediğim faydası yöneticiler için veri
oluşturması oldu. Bu veriler önceden içgüdüseldi. Artık HBYS buna
imkan sağlamıyor. HBYS bu durumu bilimsel hale getirdi ve ayakları
üzerine oturtturdu. Veriler artık sağlam, duygusallığa yer olmadan tamamen
bilimsel verilerle yöneticinin önüne geliyor. Bunu ben çok önemsiyorum, daha
önce yöneticiler duyusal zekayla karar vermeye zorlanırken şimdi bilimsel verilerle işlerin verimi ve performansı daha da
arttı. Şimdi üç tuşa basıp hastanenin genel özetinin önünüzde ol
ması, hangi polikliniğe saat kaçta hasta girmiş, fatura miktarı neymiş, nereye
yönlendirilmiş, vs. Bunları anlık görebilmek plan yapabilmek çok önemli diye
düşünüyorum. Bana göre en büyük faydası budur. Tabi bunların dışında bir çok
faydası daha var. HBYS artık iliklerimize işledi. Karar mekanizmalarında
fonksiyon bağlamında bir çok yerde bize destek oluyor ama en buyuk faydası bunun
bilimsel verilerin üzerine oturtulması olduğunu
düşünüyorum.
HBYS'nin kaçakların önlenmesine ve kırtasiye masrafına bir faydası
oldu mu ?
Tabi ki... Bunu ben veriyi kullanılabilen her yer için olduğunu
düşünüyorum. Artık faturadan bahsetmek istemiyorum çünkü demode oldu.
HBYS'nin ilk çıkış mantığı faturaydı ama şimdi karar destek de onun kadar
önemli bence. Çünkü hastaneye bir şey alınırken “bu servis çok yoğun servistir”
demek yerine “bu servise şu kadar
hasta yatmış” demenin daha etkili olduğuna inanıyorum. Hangi işlemler
tamamlanmış, neler yapılmış gibi fonksiyonel bilgilere ulaşmak HBYS
sayesinde mümkün oldu. Bunun daha da fonksiyonel hale gelebileceğine inanıyorum
çünkü Sağlık Bakanlığı'nın uygulamaları da gösteriyor ki; MKYS,
ÇKYS gibi sistemlerle entegre olabilen ve kendi içinde bunu kullanabilen
sistemler yöneticilere böyle bir yapıyı kullanma şansı ve bunun faydalarını
görme olanağı sağlıyor.
Sisohbys ve Sisopacs'ın getirdiği yenilikler ve teknolojik çözümler
hakkında Hastane Müdürü Sayın Bekir Nennioğlu'nun görüşlerini
aldık.
Hastanede göreve baslayalı yaklaşık 1,5 yıl oluyor. Derhal otomasyon
sistemine yoğunlaştık. Biz otomasyon sisteminin bütün modüllerini aktif hale
getirdik özellikle Ambar ve Satın alma modülleri aktif hale getirdik.
Hastanemizin gelir ve giderlerini dengeli bir hale getirmeye çalıştık. Özellikle
ilaç ve sarf malzemelerinde hasta bazlı çıkışlar yaparak kayıtlara
yöneldik. Daha sonra polikliniklerin temizliği, düzeni ve yer döşemelerini
yeniledik. Hastanenizde
PACS kullanımı şu an ne aşamada?
PACS hizmetini almak uzun süredir düşündüğümüz bir hizmetti, bunu da
gerçekleştirdik nihayetinde, şu anda sizler de biliyorsunuz ki röntgen filmleri
çekildiği andan sonra birkaç saniye içerisinde doktorların bilgisayarında
görünüyor. Doktorlar hiç film basmadan, film kuyrukları oluşmadan bunlara
bakabiliyor. Hatta Türkiye'nin ve dünyanın herhangi bir yerinden cep
telefonlarından bile hastaların filmlerine ulaşılabiliyorlar. Zaten daha önce
laboratuvarda elektronik ortamdaydı bu çalışmalar sonrasında hastanemizi dijital
hastane durumuna taşıma şansı yakaladık ve taşıdık. |