Sağlık ve Bilişimde Objektif Haber

  English

Adana Çukurova Dr. Aşkım Tüfekçi Devlet Hastanesi

 

            Antik Çağlar döneminde; Gezgin Coğrafyacı Strabon, "Kilikya" olarak bilinen bölgeden, "Coracesion'dan (Alanya), Kilikya-Suriye kapısına kadar uzanan Küçük Asya'nın güneydoğu kıyıları" diye söz eder. Herodot ise; bölgenin "Hypachoea" diye adlandırıldığını, Fenikeli Agenor'un oğullarından Cilix'in buraya gelip yerleştiğini ve onun adından esinlenilerek bölgenin Kilikya adını aldığını nakleder. Fakat Kilikya adına ilk kez, Asur yazıtlarında "Chilakka" olarak rastlıyoruz. Hattuşaş'da bulunan Hitit Kava Yazıtları'na göre; MÖ 1330'lu yıllarda, Hititlilerin koruması altında Adana'yı yöneten ilk krallık "Kizzuwatna" idi. Şehir "Uru Adaniya" ve sakinleri de "Danuna" olarak anılırdı. MÖ 1191-1189 yılları arasında, Hitit İmparatorluğu'nun çöküşüyle başlayan akınlar, ovanın denetiminin çok sayıda küçük çaplı krallıklara geçmesine neden olmuştur. Asurlular, MÖ 9. Yüzyılda; Faslılar, MÖ 6. Yüzyılda, Büyük İskender ise MÖ 333'de bölgede söz sahibi olmuşlardır. Selevkoslar, Kilikya korsanları, Romalı devlet adamı Pompey ve Kilikya Ermeni Krallığı da bölgenin denetiminde söz sahibi olan diğer krallıklardır. 1071'de Alp Arslan'ın Malazgirt Meydan Muharebesi zaferinin ardından, Selçuklular Bizans İmparatorluğu'nun büyük bir kısmını hakimiyeti altına almış ve daha sonra şehirde ilk Türk izleri görülmüştür. Geçmişte olduğu gibi günümüzde de; Çukurova bölgesinin büyük bir bölümü, dünyadaki tarıma en elverişli alanlar arasında yer alan geniş, düz ve verimli bir alandır. İşte böylesine önemli bir bölgede yer alıyor Adana Çukurova Dr. Aşkım Tüfekçi Devlet Hastanesi. Hastane ile ilgili bilgi almak için Başhekim Op. Dr. Musa İnal ile görüştük.

 

            -Hastanenizin tarihçesinden kısaca bahsedebilir misiniz?

 

            Hastanemiz 1963 yılında projelendirilmiş, 1973 yılında 225 yatak kapasitesi ile hizmete girmiştir. Faaliyetlerine SSK Bölge Hastanesi olarak başlamış,o tarihlerde Mersin'de Gaziantep'e kadar bölgede tek yetkili hastane olarak hizmet vermiştir. O günlerde uzun kuyrukların olduğu ve hastaların muayene olabilmek ve ilaç alabilmek için sabaha karşı hastaneye gelip kuyruğa girdiği bir dönem yaşanmıştır. Hastanemiz Sağlık Bakanlığı'nın Sağlıkta Dönüşüm Projesi kapsamında  20.02.2005 tarihinde Sağlık Bakanlığı'na devredilmiş olup, bu tarihten itibaren Çukurova Devlet Hastanesi adı altında hizmete devam etmiş ve daha sonra da  önceki Başhekimimizin vefatıyla O'nun anısını yaşatmak üzere Bakanlığımızca hastanemize adı verilmiştir. Hastanemiz şu anda Çukurova Dr. Aşkım Tüfekçi Devlet Hastanesi olarak faaliyet göstermektedir.  2005 yılından itibaren  Sağlık Bakanlığı'nın Sağlıkta Dönüşüm Projesi kapsamında, pek çok değişiklik yapılmıştır. Tabi sağlıkta dönüşüm projesi bir süreçtir, sağlıkta dönüşüm projesinin sonu yoktur, bu nedenle her gün ve her an hastanemizde dönüşüm anlamında faaliyetlerimiz oluyor. Amacımız hasta odaklı çalışmak ve çalışan güvenliğini sağlamak.

 

            -Hastanenizin tıbbi hizmetleri ve faaliyetlerinden bahsedebilir misiniz?

 

            Hastanemiz yaklaşık günde 4000-5000 hastanın kabul edildiği, toplam 800 yataklı, büyük ölçekli bir hastanedir. Yoğun bakımda hasta yataklarını 35'den 80'e  çıkararak bu sayıyı arttırdık, Ameliyathane sayılarımızı arttırdık, yatak sayımız oldukça fazla zaten. Hastanemizde yatak doluluk oranlarımız da fazla. Hastanemizde özellikle muayene öncesinde SSK zamanları gibi uzun müracaat kuyrukları vardı. Polikliniklerde muayene olmak için bekleyen hastalar uzun kuyruklar oluşturuyorlardı ve biz bu uzun kuyrukları şu şekilde bitirdik:

            Günde 100 adet ve üzeri polikliniğimizde uzman hekimlerimiz tarafından hizmet verilmektedir. Biz bu poliklinik odalarımıza birer tane barkod yazıcı koyduk ve hekimlerimiz sabah muayeneye ve vizite gelinceye kadar, her doktorun kendi odasında bulunan barkod yazıcılarla poliklinik kayıtlarını yapmaya başladık. Böylelikle uzun müracaat kuyruklarını ortadan kaldırmış olduk. Daha önce reçetelere yazılan hasta isimleri, hastanın teşhisleri, tarih, TC  kimlik numarası elle yazılıyordu şimdi ise biz bu barkodları reçetelere yapıştırıyoruz ve böylelikle reçete hatalarını da ortadan kaldırmış oluyoruz.

 

            -Bir hastane yöneticisi olarak Hastane Bilgi Yönetim Sistemi ile ilgili düşünceleriniz nelerdir?

 

            Hastanemizdeki otomasyon programının Türkiye'de önde gelen yazılımlardan olduğunu biliyoruz fakat takdir edilir ki bir yazılım ne kadar iyi olursa olsun önemli olan kullanıcıdır. Kullanıcının bu yazılımlar üzerinde yapması gereken bazı şeyleri talep de etmesi gerekiyor. Sisoft, bize bu anlamda son derece işbirlikçi davrandı ve bizim sıkıntılarımıza yardım edebilecek kapasitede çözümler sundu. Çalışmayan bazı modüllerimiz vardı.

 

Sağlıkta dönüşüm projesi bir süreçtir, sağlıkta dönüşüm  projesinin sonu yoktur

 

Hastanemizdeki otomasyon programının Türkiye'de önde gelen yazılımlardan biri olduğunu biliyoruz.

            Sisoft sayesinde sistemi tam otomasyon olarak kullanmaya başladık. Örnek verecek olursak satın alma, ambar takip, stok takibi, poliklinik modülleri, yoğun bakım modülleri aktif olarak kullanılmaya başlandı. Otomasyon anlamında çıtayı daha da yükseltmek istiyoruz.

           

            -Bir hastane yöneticisi olarak Hastane Bilgi Yönetim Sistemi ile ilgili düşünceleriniz nelerdir?

            Beklentilerimiz  bir sağlık yönetimi, yönetici modülü değil de belki bir karar destek modülü olabilir böylece çıtanın daha da yükselmesi sağlanabilir. Tabi ki bununla ilgili daha ileri yazılımlar yapılması gerekiyor. Mesela karar destekten bahsederken önümüzdeki ay muhtemel hasta sayımızı geçen seneye göre karşı ması, hangi polikliniğe saat kaçta hasta girmiş, fatura miktarı neymiş, nereye yönlendirilmiş, vs. Bunları anlık görebilmek plan yapabilmek çok önemli diye düşünüyorum. Bana göre en büyük faydası budur. Tabi bunların dışında bir çok faydası daha var. HBYS artık iliklerimize işledi. Karar mekanizmalarında fonksiyon bağlamında bir çok yerde bize destek oluyor ama en buyuk faydası bunun bilimsel verilerin üzerine oturtulması olduğunu düşünüyorum.

            HBYS'nin kaçakların önlenmesine ve kırtasiye masrafına bir faydası oldu mu ?

            Tabi ki... Bunu ben veriyi kullanılabilen her yer için olduğunu düşünüyorum. Artık faturadan bahsetmek istemiyorum çünkü demode oldu. HBYS'nin ilk çıkış mantığı faturaydı ama şimdi karar destek de onun kadar önemli bence. Çünkü hastaneye bir şey alınırken “bu servis çok yoğun servistir” demek yerine  “bu servise şu kadar hasta yatmış” demenin daha etkili olduğuna inanıyorum. Hangi işlemler tamamlanmış, neler yapılmış gibi fonksiyonel bilgilere ulaşmak HBYS sayesinde mümkün oldu. Bunun daha da fonksiyonel hale gelebileceğine inanıyorum çünkü Sağlık Bakanlığı'nın uygulamaları da gösteriyor ki; MKYS, ÇKYS gibi sistemlerle entegre olabilen ve kendi içinde bunu kullanabilen sistemler yöneticilere böyle bir yapıyı kullanma şansı ve bunun faydalarını görme olanağı sağlıyor.

            Sisohbys ve Sisopacs'ın getirdiği yenilikler ve teknolojik çözümler hakkında Hastane Müdürü Sayın Bekir Nennioğlu'nun görüşlerini aldık.

            Hastanede göreve baslayalı yaklaşık 1,5 yıl oluyor. Derhal otomasyon sistemine yoğunlaştık. Biz otomasyon sisteminin bütün modüllerini aktif hale getirdik özellikle Ambar ve Satın alma modülleri aktif hale getirdik. Hastanemizin gelir ve giderlerini dengeli bir hale getirmeye çalıştık. Özellikle ilaç ve sarf malzemelerinde hasta bazlı çıkışlar yaparak kayıtlara yöneldik. Daha sonra polikliniklerin temizliği, düzeni ve yer döşemelerini yeniledik.

            Hastanenizde PACS kullanımı şu an  ne  aşamada?

            PACS hizmetini almak uzun süredir düşündüğümüz bir hizmetti, bunu da gerçekleştirdik nihayetinde, şu anda sizler de biliyorsunuz ki röntgen filmleri çekildiği andan sonra birkaç saniye içerisinde doktorların bilgisayarında görünüyor. Doktorlar hiç film basmadan, film kuyrukları oluşmadan bunlara bakabiliyor. Hatta Türkiye'nin ve dünyanın herhangi bir yerinden cep telefonlarından bile hastaların filmlerine ulaşılabiliyorlar. Zaten daha önce laboratuvarda elektronik ortamdaydı bu çalışmalar sonrasında hastanemizi dijital hastane durumuna taşıma şansı yakaladık ve taşıdık.

laştırıp tahmin ederek, önümüzdeki ay kaç hastam gelebilir, önümüzdeki ay ne kadar ilaç sarfiyatım olabilir, kaç ameliyat yapabilirim, ameliyatta ne kadar sarfım olabilir, peki depomda bu mallar var mı, önümüzdeki sene ne kadar gider? Bu tarz karar destek yazılımlarına da ihtiyacımız var bunlara da Sisoft çok kısa zamanda eminim bir çözüm getirecektir. Çünkü biliyorsunuz  ünlü marketlerin yazılımları buna yönelik. Mesela bir kişi, çocuk bezi ile beraber neyi satın alıyor, bunun bile istatistiği yapılıyor ve müşterilere verdiği o kartlarla hangi aylarda, hangi günlerde markete gidip neleri tercih ediyor ona göre stok ve ambar durumları ayarlanıyor. Buna benzer olarak karar destek sisteminin de çok güzel bir çalışma olacağına inanıyorum.

 

            -Hastanenizde de kullanılmaya başlanan PACS sistemi ve mobil cihazlarla ilgili düşünceleriniz nedir?

            Hastanemizde 6 adet röntgen cihazı var, tabi bunlar analog makineler... Bizim hedefimiz bunları dijital röntgene çevirip, PACS sistemini kurmaktı ve bunu gerçekleştirerek röntgenlerimizin hepsini Flat panellerle dijitalize ettik. Çoğu hastane PACS'ı sadece tomografi ve MR görüntü veren cihazlar için kullanabiliyor ama biz hastanemizde dijital olarak görüntü vermeyen cihazları da dijital görüntü veriyor gibi yapıp PACS hizmetimizi aktif hale getirdik ve PACS sayesinde gerçekten film maliyetlerimiz sıfıra kadar düştü. PACS kurulum maliyetlerimize baktığımızda, dünya standartlarında iki yılda kendini amorti ederken, kendi hesabımıza göre 3-4 ayda yaptığımız harcamaları amorti ettik diyebilirim. Pacs sistemleri önceden pahalı sistemlerdi fakat sizin firmanız gibi güzel yazılımlar var, tabi bunların ülke standartlarında olması lazım ve Sisopacs da bu standartları karşılıyor. Sisopacs'dan son derece memnunuz ayrıca hekimlerimiz şuan Android işletim sistemine sahip cep telefonlarından hastaların röntgen filmlerine ulaşabiliyorlar. Apple cihazlarla da  diğer Android telefonlarla da evlerinden bilgisayarlara bağlanarak hasta filmlerini görebiliyorlar. Bu hekimler için çok güzel bir özellik. Bunun yanı sıra servislere Tablet PC'ler aldık. Bunların kullanımı ile ilgili personelin eğitimi devam ediyor ama  biz vizitler esnasında Tablet PC'leri de kullanmanın büyük kolaylıklar sağlayacağını biliyoruz. 2 serviste kullanımını başlattık artık hemşirelerimizin Tablet PC ile Order vermeleri, bunları Tablet PC'ye kaydetmeleri, doktorların röntgen ve laboratuvar sonuçlarını vizit esnasında hemşirelerdeki Tablet PC'ler yardımıyla görmeleri kağıtsız bir hastane uygulamasına geçiyor olmak ve bununla önemli yol kat etmiş olmak çok güzel bir durum. Bu kadar yol katetmemizde Sisoft'un çok önemli destekleri oldu, kendilerine ve sizlere çok teşekkür ederiz.

 

            -''Eski SSK zihniyeti olan büyük odalardan kurtulup, tamamen özel hastane gibi olacağız'' dediniz. Bununla ilgili çalışmalarınız nelerdir?

            Hastanemizde odalarımız 6'şar kişilik. Maalesef 1o kişilik odalarımız da mevcut. Onunla ilgili de ufak bir ihale yaptık tüm odaları 2',şer kişilik lavabolu odalar haline getiriyoruz, bununla ilgili yatak sayımızı azaltmadan alanlarımızı optimum değerlendirerek, gerçekten hastalarımızın layık olduğu konforu sağlamaya çalışıyoruz. Tabi ki hastanemizin bir master planı olarak ileriye yönelik 200 odalı  yataklı servis,yeterli miktarda ame liyathane, yoğun bakım ve büyük bir merkezi acilin olduğu   bir bina inşa etmek üzere projeler tamamlanmış olup, projeler Bakanlığımızca  TOKİ'ye devredilecetir.

 

            Hastanenizde gerçekleştirmek istediğiniz başka projeleriniz  var mı ?

            Başka neler yapıyoruz? Mesela Mesai Dışı Poliklinik Uygulaması düşünüyoruz. Adana ili için durumu şöyle tespit edeyim.  Binalarımız ve cihazlarımız 8 saat çalışıyor. Yani diğer periyotlarda çalışmıyor ve gün içerisinde de aşırı bir performansla çalışıyor. Bu kadar yatırım yapılmışsa biz de neden daha uzun süre çalışmıyoruz ve performans alamıyoruz cihazlarımızdan ve binalarımızdan diye düşündük. Bunun bir de hasta boyutu var tabi ki... O kadar çok koşturan, işinde gücünde olan, muayene olamayan hastalarımız... Hastalarımız rahat bir zamanda muayene olmak istiyorlar, buradan  yola çıkarak şöyle bir proje uyandı kafamızda; gece  24.00'a kadar polikliniklerimizi nasıl açık tutarız? İnsan kaynağımız belli, doktor sayımız belli. Hafta sonu nasıl çalışırız? Göz, kulak, cildiye gibi çok acil olmayan muayenelerle ilgili gece poliklinikler kuralım dedik. Tabi bununla ilgili doktor sayımız da yeterli değil . Sağlık Müdürümüz de  bununla ilgili tüm ilin hekimlerinden destek alarak, gücümüzü birleştirerek geçici görevlendirme yapılabileceğini söylediler. Doktorlarımız 3o günde bir buraya gelip, çalışacak. Örneğin KBB'de 3o tane hekim varsa, ayda bir gelip nöbet tutacak, 15 tane cildiye uzmanı varsa ayda iki kez nöbet tutacak gibi.

 

            -Sisohbys'nin fatura modülünün aktif kullanıcısı olarak hastanenizin fatura işlemlerine yönelik bir değerlendirme yapabilir misiniz?

            Geçen seneki aylık gelirimiz ortalama 5-5.5 milyon arasıydı. Bu rakamlar yaz aylarında biraz daha düşüyordu. Bu sene 8 milyon ortalamamız var. Hasta sayımızda cüzi bir artış var, hastane kalitesi yükseldiği için insanlar kuyruklara girmiyor. Bu fatura modülümüzün çok etkin kullanılmasından dolayı oldu ama ne kadar iyi bir yazılım yaparsanız yapın, kullanıcı da önemlidir. Dolayısıyla kullanıcı eğitimleri de son derece önemli. Biz buna çok önem verdik. Bununla ben bizzat birebir ilgilendim, Sisoft da bize Ankara'dan destek verdi. Biz ortalama 7,5 - 8 milyon gibi fatura kesiyoruz. Hastanemizin geçen yıl bütçesi 70 milyon iken, bu yıl 100 milyona çıkardık, bu da gerçekten harcamış olduğumuz emeklerin hizmetlerin, kayıtların, verilerin  çok iyi tutulup çok iyi bir şekilde belgeye dönüştürülmesiyle oldu. Bu yazılım anlamında son derece önemli. Yazılımlarımız bize çok destek verdi ayrıca kullanıcıları da ben motive ettim, bununla ilgili bir sıkıntımız kalmadı.

 

“Çoğu hastane PACS'ı sadece tomografi ve MR görüntü veren cihazlar için kullanabiliyor ama biz hastanemizde dijital olarak görüntü vermeyen cihazları da dijital görüntü veriyor gibi yapıp PACS hizmetimizi aktif hale getirdik ve PACS sayesinde gerçekten film maliyetlerimiz sıfıra kadar düştü.”

            HBYS, hastanenin güncel durumu ve  yapılan yeniliklerle ilgili Hastane Başhekim Yardımcısı Dr. A. Suha Bingöl ile görüştük.

 

            Eski SSK ve şimdi Adana Dr. Aşkım Tüfekçi Çukurova Devlet Hastanesi... Gelinen bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?

 

            Hastanemiz eski SSK bölge hastanesi. Sağlıkta dönüşüm projesiyle beraber bunu en çok hisseden hastanelerden biri olduk çünkü bu hastane diğer hastanelere göre fiziki olarak da, çalışma mantığı olarak da farklıydı ama bu hastane diğer hastanelere nazaran daha köhne , daha sıkıntılı, reçetelerin hepsinin hastane tarafından tarafından karşılandığı sıkıntılı bir dönemden geçti. Şimdi ise reçetelerin dışarı çıktığı, vatandaşın çok rahat reçetesini alabildiği bir dönemdeyiz. Biz bu durumları  rahat atlatabilen hastanelerden olduk. Her şeyin çok iyi olduğunu söylemek güç ama geldiği nokta itibariyle çok yol aldı. O zamanki  yönetim bir çok işi başardı son zamanlarda da  Başhekimimiz Musa Bey İle yolumuza devam ediyoruz. Teknoloji anlamında da  bir takım eksikliklerimiz vardı. Bundan 5 yıl evvel adı bile geçmeyen bir PACS sistemini çok kısa sürede hayata geçirip entegre olup aktif olarak kullanılmasını sağladık bunun  göz ardı edilmemesi lazım. Bizim o zamanlar doktor yas ortalamamız 50 yaş civarındaydı çünkü SSK'nın atamaları zor dönemlerdi şimdi o gruba biz PACS gibi bir sistemi kullandırıyoruz. Zümre tarafından mobil PACS o kadar çok taktir edildi ki bu da , süreci hızlandırdı. Hemen idari kısımda güven oluştu ve birçok işin hızlanmasına sebep oldu.

 

            Hastane Bilgi  Sistemi ile düşünceleriniz nelerdir?

            Ben otomasyonu şöyle önemsiyorum, 20 yıllık hekimim. Sağlıkta dönüşümde biz önemli ve olumlu gelişmeler görmeye başladık. Sağlık Bakanlığımız hızlı bir değişim içerisinde olduğundan   bunu sağlıklı bir otomasyon olmadan yapmak mümkün değil. Dolayısıyla otomasyon önceleri sadece fatura basmak vs. gibi düşünülürken, artık vazgeçilmez bir yapı taşı haline geldi. Onun içinde alt yapısı sağlam, çabuk reaksiyon gösteren, konusunda uzman kişilerle çalışan otomasyon sistemleri ayakta kalmayı başarabiliyorlar. Sisoft'un bu konuda ilk olması, tecrübesi ve piyasaya olan hakimiyeti sebebi ile diğerlerine göre avantaj sağladığını düşünüyorum.

            HBYS'nin hastanelere sağladığı faydalardan biraz bahsedebilir misiniz?

            Bence en büyük faydası ve en önemsediğim faydası yöneticiler için veri oluşturması oldu. Bu veriler önceden içgüdüseldi. Artık HBYS buna imkan sağlamıyor. HBYS bu durumu bilimsel hale getirdi ve ayakları üzerine oturtturdu. Veriler artık sağlam, duygusallığa yer olmadan tamamen bilimsel verilerle yöneticinin önüne geliyor. Bunu ben çok önemsiyorum, daha önce yöneticiler duyusal zekayla karar vermeye zorlanırken şimdi  bilimsel verilerle  işlerin verimi ve performansı daha da arttı. Şimdi üç tuşa basıp hastanenin genel özetinin önünüzde ol ması, hangi polikliniğe saat kaçta hasta girmiş, fatura miktarı neymiş, nereye yönlendirilmiş, vs. Bunları anlık görebilmek plan yapabilmek çok önemli diye düşünüyorum. Bana göre en büyük faydası budur. Tabi bunların dışında bir çok faydası daha var. HBYS artık iliklerimize işledi. Karar mekanizmalarında fonksiyon bağlamında bir çok yerde bize destek oluyor ama en buyuk faydası bunun bilimsel verilerin üzerine oturtulması olduğunu düşünüyorum.

            HBYS'nin kaçakların önlenmesine ve kırtasiye masrafına bir faydası oldu mu ?

            Tabi ki... Bunu ben veriyi kullanılabilen her yer için olduğunu düşünüyorum. Artık faturadan bahsetmek istemiyorum çünkü demode oldu. HBYS'nin ilk çıkış mantığı faturaydı ama şimdi karar destek de onun kadar önemli bence. Çünkü hastaneye bir şey alınırken “bu servis çok yoğun servistir” demek yerine  “bu servise şu kadar hasta yatmış” demenin daha etkili olduğuna inanıyorum. Hangi işlemler tamamlanmış, neler yapılmış gibi fonksiyonel bilgilere ulaşmak HBYS sayesinde mümkün oldu. Bunun daha da fonksiyonel hale gelebileceğine inanıyorum çünkü Sağlık Bakanlığı'nın uygulamaları da gösteriyor ki; MKYS, ÇKYS gibi sistemlerle entegre olabilen ve kendi içinde bunu kullanabilen sistemler yöneticilere böyle bir yapıyı kullanma şansı ve bunun faydalarını görme olanağı sağlıyor.

 

            Sisohbys ve Sisopacs'ın getirdiği yenilikler ve teknolojik çözümler hakkında Hastane Müdürü Sayın Bekir Nennioğlu'nun görüşlerini aldık.

            Hastanede göreve baslayalı yaklaşık 1,5 yıl oluyor. Derhal otomasyon sistemine yoğunlaştık. Biz otomasyon sisteminin bütün modüllerini aktif hale getirdik özellikle Ambar ve Satın alma modülleri aktif hale getirdik. Hastanemizin gelir ve giderlerini dengeli bir hale getirmeye çalıştık. Özellikle ilaç ve sarf malzemelerinde hasta bazlı çıkışlar yaparak kayıtlara yöneldik. Daha sonra polikliniklerin temizliği, düzeni ve yer döşemelerini yeniledik.

 

Hastanenizde PACS kullanımı şu an  ne  aşamada?

 

            PACS hizmetini almak uzun süredir düşündüğümüz bir hizmetti, bunu da gerçekleştirdik nihayetinde, şu anda sizler de biliyorsunuz ki röntgen filmleri çekildiği andan sonra birkaç saniye içerisinde doktorların bilgisayarında görünüyor. Doktorlar hiç film basmadan, film kuyrukları oluşmadan bunlara bakabiliyor. Hatta Türkiye'nin ve dünyanın herhangi bir yerinden cep telefonlarından bile hastaların filmlerine ulaşılabiliyorlar. Zaten daha önce laboratuvarda elektronik ortamdaydı bu çalışmalar sonrasında hastanemizi dijital hastane durumuna taşıma şansı yakaladık ve taşıdık.

(12.12.2011)