Etlik İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi
2005 yılında Sağlık Bakanlığı’na bağlanarak
Ankara Etlik İhtisas Hastanesi adını alan kurum, deneyimli,
uzman kadrosu ile sadece belli bazı branşlarda hizmet sunarken 2008 yılında
Ankara Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile
birleşmiş. İkinci basamak uzman hastanesi olarak çalışılan klinikler “klinik
Şefliği” statüsüne yükseltilmiş, hemen hemen her klinik “eğitim ve araştırma”
yapma ve ihtisas verme olanaklarına sahip hale gelmiş. 2009
tarihinden itibaren de Sağlık Bakanlığı Etlik İhtisas Eğitim ve
Araştırma Hastanesi adı altında yeni ve bağımsız bir hastane statüsüne
kavuşan hastane fiziksel konumu itibarı ile hep dikkat çeken bir noktada
bulunmuş. Geçtiğimiz günlerde dünyanın en büyük sağlık kompleksi olarak ihale
edilen Etlik Sağlık Kampüsünün yine bu alanda üç yılda
tamamlanması planlanıyor. Inşaatlarının tamamlanmasının ardından Etlik
İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Dışkapı Yıldırım Beyazıt Hastanesi, Dr.
Abdurrahman Yurtaslan Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Doktor Sami
Ulus Çocuk Hastanesi, Ulus Devlet Hastanesi, Dışkapı Çocuk Hastanesi, Ulucanlar Göz
Hastanesi, Doktor Zekai Tahir Burak Kadın ve Doğum Hastanesi, Etlik
Kampüsü’nde yapılacak 7 hastaneye taşınacak. Uluslararası hastane
standartlarında olacak binalar, en son teknolojiyle, sürdürülebilir enerji
ve çevre duyarlılığıyla inşa edilecek. Kampüste hastane içi araçlar dışında
hiçbir motorlu taşıt olmayacak. Tamamen yeşil alan, parklar ve otel yer alacak.
Otoparkların tamamı yer altında olacak. Hastane hakkında ayrıntılı bilgi almak
için Başhekim Prof. Dr. Ali Coşkun ile birsöyleşi
gerçekleştirdik.
-Hastanenizin tarihçesi ve tıbbi hizmetleri hakkında kısaca bilgi verir
misiniz?
Eğitim-Araştırma Hastanesi hüviyeti kazanan hastanemizde eğitim kliniği
olarak birçok branş açılmış başta
”Kasalar” olarak tabir edilen bölge ve çevresindeki yerleşimlerde yaşayan
hastalarımıza bazı branşlarda birden fazla poliklinik olmak üzere yaklaşık 33
poliklinik ile modern sağlık hizmetlerini sunma noktasında önemli bir mesafe
katetmiştir. Özellikle Yoğun Bakım
Ünitemizdeki 41 yoğun bakım yatağımız ile Türkiye’nin önemli
ölçüde yoğun bakım yatağı ihtiyacını karşılıyoruz. Her klinik için 20
yatak kapasitesi olmak üzere toplam 401 yatak kapasitesine sahibiz. 2010 yılı
verileri itibariyle yaklaşık olarak 116 bin ameliyat, 760 bin poliklinik
sayısına ulaşmış durumdayız.
-Hastanenizin belirleyici özelliklerinin bir kaçından söz eder
misiniz?
Radyoloji bölümümüzde invatif girişimlerin yapılabildiği belki de en
önemli merkezlerden birisiyiz. Oldukça iyi bir görüntüleme ve alt yapı
donanımına sahibiz. Kardiyoloji bölümümüz 24 saat anjio hizmeti
sunabilme ve erken tespit edilmiş hastalarda stentleme yaparak onların
kaslarında kalıcı hasar oluşmadan tedavi edilebilen önemli bir merkezimizdir.
Sağlıkta Dönüşüm Projesi çerçevesinde Hava Ambulans
Sisteminin faaliyete geçirildiği ve özellikle aynı anda birden fazla
helikopter ambulansın inip kalkabildiği donanıma sahip bir merkez durumundadır.
Hastanemiz Sağlık Bakanlığı bünyesinde Ankara’da helikopter hangarı olan
tek hastanedir. Helikopter ambulanslarımızla acil hastalarımıza havadan
ulaşım da sağlamaktayız.
40 Diyaliz cihazımızla 3 seans üzerinden hizmet üreten
Türkiye’nin en önemli diyaliz merkezlerinden birisiyiz. Diyaliz
merkezimiz, transplantasyon bekleyen sağlıkla ilgili uzun ve yorucu yolu
yaşayanlar için umut ışığı olmuş, transfer sonrası hasta bakımında ayrı bir pik
noktası oluşturmuştur.
Patoloji birimimiz sunduğu hizmetlerle ön plana çıkmaktadır.
Gastroenteroloji birimimiz her türlü endoskopi işleminin yapıldığı donanımlara
sahiptir. KBB ve Fizik tedavi birimlerimizde mükemmel işlemlerin yapıldığı,
gelen hastalarda üst düzey memnuniyetin sağlandığı hizmetler
sunulmaktadır.
Psikiyatri birimimizde bahçe ortamına çıkılabilecek, kendilerini
evlerinde hissettirebilecek yerleşimler oluşturulmuş durumdadır. Bilindiği gibi
diyaliz hastaları tedavi gördükleri sağlık kuruluşlarını benimserler ve evleri
gibi görürler. Bizim tüm branşlarımızda tedavi gören hastalarımız aynı şekilde
evdeki rahatlarını aramıyorlar. Endokrinoloji, Göğüs Hastalıkları ve adını
sayamadığım tüm branşlardaki arkadaşlarımla Ankara’yı aşan, ünü Türkiye
geneline yayılan ve ayrıcalıklı bir yer tutan kaliteli bir sağlık
hizmeti sunduğumuzu düşünüyorum.
-Bir hastane yöneticisi olarak hastane bilgi yönetim sistemine niçin
ihtiyaç duyuyorsunuz, hastanenizin işlemlerini yapmasının ötesinde idareci
olarak sizin ne kadar işinize yarıyor, ne kadar kullanıyorsunuz?
Doğru bilgiye zamanında ulaşamazsanız, ulaştığınız bilgiyi
yorumlayamazsanız, kullanamazsınız. Dolayısiyle herhangi bir görevi, evinizi
bile yönetmek imkansız hale gelir. Ben hastane bir yöneticisi olarak hastanemize
ilişkin sağlıklı bilgilere hızlı bir şekilde ulaşmak istiyorum. Hastane olarak
hangi yaş grubuna hizmet veriyorum, ağırlıklı olarak hangi hastalığı tedavi
ediyorum, hastalar kurumumuzu özellikli bir sebeple mi seçiyorlar, kronik
hastalıklarımız neler? gibi birçok bilgiye ihtiyacım oluyor. Bilgiye
sahip olmadan yönetim ile ilgili gelecek planlaması yapmak, maddi kaynakları
doğru kullanmak kolay
değildir. Hastane olarak en çok hangi birimlerden gelir
sağlıyorum, gelirleri artırmanın yolları neler, gelir ve gider dengesi nedir? Bu
bilgiler çok önemli. Sosyal devlet statüsünde olmamız nedeniyle ihtiyacımız olan
bir birimimizin gelir sağlamaması durumunda elbette kapatma yoluna gitmeyiz.
Ancak bu bilgilere sahip olabilirsek en azından giderleri düşürme yoluna
gidebilmemiz söz konusu olabilir.
-Sisohbys'nin fatura modülünün aktif kullanıcısı olarak hastanenizin
fatura işlemlerine yönelik bir değerlendirme yapabilir
misiniz?
Fatura, tüm hastanelerimizde olduğu gibi bizim için de çok önemli
unsurlardan bir tanesi. Sonuç olarak hastanemizin gelir kaynağını verdiğimiz
hizmetin karşılığında kestiğimiz fatura ile sağlıyoruz. Sunduğumuz sağlık
hizmetinin kalitesini artırmak, yeni yatırımlar yapabilmek, yaptığımız projeleri
hayata geçirebilmek için kontrol altına alınmış gelir-gider dengesine
ihtiyacımız var.
Ben fatura biriminden sorumlu olmadan önce, aynı kapasitede çalışan,
yatak sayıları aynı olan, aynı hizmet kalemleri olan, ameliyat sayıları vb aynı
olan hastaneleri karşılaştırdığımda fatura miktarlarındaki farklılıklar beni
şaşırtıyordu. Ancak bu görevi üstlendiğim anda bunu çok iyi anladım;
kayıplarınızı önleyebilmek için öncelikle kullandığınız HBYS'nin dinamik
olması gerekiyor. Çünkü Sağlık Uygulama Tebliği'nde çok fazla
değişiklik oluyor. Kullandığınız sistemçok hızlı bir şekilde bu adaptasyonları,
güncellemeleri gerçekleştirmesi gerekiyor. Aksi takdirde verdiğiniz hizmetin
mali karşılıklarında eksiklikler, hatalar meydana gelebiliyor. Bu eksiklikler
hastanenin büyük mali kayıplarına yol açabiliyor. Sistemin kullanıcı
ekranının kolaylığı büyük etken. Fatura kesen personelin her şamada çok
dikkatli olması gerekiyor. Ancak, sürekli fatura kesme işlemi yapan personelin
ister istemez dikkati dağılabiliyor. Sisohbys’nin kullanımı çok kolay.
Kullanımı kolay olduğu için eğitim süreçlerini de kolay geçiyorsunuz.
Üstelik yılların deneyimine dayalı olarak nerelerde sıkıntılar
çıkabileceği belirlendiği için hepsinin çözümünü tek bir ekranda
bulabiliyorsunuz. Bir ekrandan çıkıp başka bir ekrana girip işlem
yapmaya gerek kalmıyor.
Aslında sistemin en beğendiğim kısmı, fatura modülünün çok sayıda
kullanıcı tarafından fatura kesilmesine izin vermesi. Bu kullanım
kolaylığı ile belkide sisteminizi kullanan hastanelerde yakın zamanda
fatura birimine ihtiyaç olmayacak. Bu sistemi kullanan hastanelerin
Birim sekretaryasından faturaları kesme şansı olabilecek. Bu birimdeki
arkadaşlar da başka birimlerde
değerlendirilebilecek.
-Hastane bilgi yönetim sisteminizdeki değişiklikten sonra fatura
biriminizin çalışmasında ve fatura miktarında bir farklılık oldu
mu?
Sisohbys’deki randevu sistemi ve hastaları takibe alma uygulaması
bizim işimizi çok kolaylaştırdı. Bu sistemle hastalar takipte olunca işlemleri bitene kadar faturayı
bekletebiliyorsunuz. Bu fatura kaçaklarımızı ciddi oranda önledi.
Daha önceki sistemlerde ayaktan gelen bir hastanın on gün içinde işlemi
kapanıyordu. Hastanın başvurusunun 3. gününde MR ya da tomografi istendiğinde,
arkasından bunun raporlanması için on gün geçtiğinde sistem kapandığı için bu
istemleri faturalandıramıyorduk. Önceki sistemlerde bir faturayı kesmek için
birkaç aşamalı işlem yapmak zorunda kalıyorduk. Faturalarımız zamanında, ilgili
dönemde kesilemiyordu. Muhtemelen o dönemde faturalarımızı zamanında
kesemediğimiz için fatura miktarımız düşüktü. Şimdi ise dönem
faturalarımızın hepsini rahatlıkla
kesiyoruz. -Fatura
miktarındaki artış konusunda rakamsal bir veri verebilir
misiniz?
Önceki sistemlerle 4,5 milyon TL civarındaki faturayı zorlanarak
kesiyorduk. Sisohbys ile birlikte 6 milyon TL faturayı çok rahat
kesiyoruz. Gelecek aya devrimiz dahi oluyor. Ben aradaki bu farkı, fatura sisteminin
kolaylığı ile birlikte her modüldeki kullanım kolaylığına da bağlıyorum. Hemşire
arkadaşlarımız, klinisyenlerimiz, sağlık çalışanlarımız sistemi kolay
kullandıkları için sisteme giriş konusunda direnç göstermiyorlar. Dolayısıyla
daha doğru kayıtlar ve işlemlerle karşı karşıya kalıyoruz. Bu aşamalarda sorun
yaşamamış olmamız fatura kesme aşamasında işlerimizi oldukça
kolaylaştırıyor.
Diğer bir kolaylık da depo takiplerinin ana sistem üzerinden yapılması
oldu. Bu sistem ile kullanılan malzemeleri daha kolay takip edebildiğimiz için
faturalama aşamasında eksikliklerimiz olmadı.
Acil Servis ve hastane bilgi yönetim sisteminin kuruluşu ve işletilmesine
yönelik olarak Acil Servisten Sorumlu Başhekim Yardımcısı Dr. Ahmet Dostbil ile
görüştük. -Acil serviste
verilen sağlık hizmetinde idari birim ve yöneticilerinizin üstlendiği roller
nelerdir?
Acil Servisimizde yaptığımız tüm çalışmalarda, başvuru sahibi
hastalarımıza ve yakınlarına kaliteli bir sağlık hizmet sunmak, hastanemizden
sağlıklı ve mutlu bir şekilde ayrılmalarını sağlamak için azami özen
gösteriyoruz.
Hastalarımızın ilk müracaatından taburculuğuna kadar geçen tüm
süreçlerinde bir takım halinde hareket ediyoruz. Başta sağlık personelimiz olmak
üzere tüm çalışanlarımız sorunsuz bir şekilde yürüttükleri hizmetlerini
en güncel tıp bilgisini ve en ileri teknolojiyi kullanarak
sunuyor.
Bu amaçla idari birim ve yöneticilerimiz bir dizi görevi yerine
getiriyor; acil servisimizde işleyişin belirlenmesi, hasta bakım kalitesinin
artırılması, görevli personelin çalışma düzeni ve programının belirlenmesi, servis kaynaklarının (ilaç, tıbbı
malzeme, vb) yerinde ve etkin kullanımının sağlanması, hasta kayıt ve dosya
sistemlerinin doğru ve düzenli işleyişinin tesis edilmesi, adli olaylarda görev
ve sorumlulukların belirlenmesi ve hastaların tedavileri sırasında ihtiyaç
duyulan tüm yardımları yapmak üzere
rol alıyorlar. -Kurumlarımızdaki Acil servisler, zamanın ve hızlı işlemlerin en
önemli olduğu birimdir. Saniyelerin hayat kurtarabileceği bir ortamda işlemlerin
hızlı, kolay ve doğru bir şekilde yapılması gereklidir. Bilgi sistemleri için de
bu bakımdan yüksek risk taşıyan birimde
HBYS’nin işleyiş öyküsünü anlatır
mısınız?
Sisoft’un hastane Bilgi Yönetim Sistemi Sisohbys ile
2011 yılı başı itibarıyla çalışmaya başladık. Sistem ilk olarak bir hafta sonu
gece yarısı Acil Servisimizde çalışmaya başladı. Sistemin kurulduğu ilk gün
dahil olmak üzere hasta kayıt ve diğer işlemlerimizin yapılmasında önemli bir
sorun yaşamadık. Acil Servisimize Sistemin kurulduğu ilk saatlerde yoğun
hasta trafiğimiz olmasına rağmen kayıt işlemimizi aksamaya uğratmadan
gerçekleştirdik. Acil birimimizdeki laboratuvar cihazları kurulumun
hemen ardından hizmet sunmaya başladı. Hastalarımızı bekletmeden tetkik sonuçlarını alarak gerekli tedavileri
yapıldı. Hasta tetkik sonuçlarının anlık olarak hasta veya hasta yakınları
tarafından takip edilmesi amacı ile sisoft firması tarafından yapılan sistem
sayesinde hastalar ve yakınları tetkik sonuçlarını LCD TV’lerde kolaylıkla takip
ettiler.
-Hastane bilgi
yönetim sistemleri hakkında bilgi almak amacıyla hastane Müdürü Şeref Turhan ile
görüştük. -Sizce
elektronik sağlık kayıtlarının önemi nedir, Hastanenizde kullandığının Hastane
Bilgi Yönetim Sistemi’nde bunu ne kadar kullanıyor
sunuz?
Sağlık alanında yapılan her işlemin kayıt altına alınması ve gerektiğinde
sorgulanması çok önemli. Çünkü kaybolmaması, eksik bırakılmaması, yanlış
yapılmaması gereken çok özel bilgilerini saklıyoruz. Bir radyolojik
görüntüye gerektiği zaman ulaşılamaması, kaybolması tanının gecikmesi insan
hayatına mal olabilir. Bu nedenle her sağlık verisinin güvenli bir
ortamda, bir merkezde saklanması çok önemli.
Hastanemizde kullandığımız Bilgi Sistemimiz sayesinde tek
tuşla (yetki dahilinde) hastalarımızın bütün sağlık bilgilerine
ulaşabiliyoruz. Eski, yeni tetkik sonuçlarına, bakabiliyoruz. Hasta
hangi ilaçları kullanmış üzerinde işaretleme yapabiliyoruz. Acile gelen bir
hastanın daha önceki alerjilerini vb anlık olarak görebilmek bazen hayat
kurtarıcı olabiliyor. -Hastane bilgi
yönetim sistemleri giriş kaydı yapmak, fatura kesmek, hastanenin belirli
birimlerini yönetmekten başka klinik taraflarını da güçlendirmeleri gerekmiyor
mu? Karar Destek Sistemlerinde geldiğimiz nokta
neresidir?
Sonuçta hepimiz insanız ve hata yapabiliriz. Altı Sigma çalışmalarında
dahi sıfır hata ile çalışmanın imkansızlığı anlatılır. Hatayı sıfıra indirmek
mümkün olmasa da minimize edilebilecek durumdadır. İşte bu konuda kullandığınız
hastane bilgi yönetim sisteminiz ön plana çıkıyor. HBYS'nizde yanlış
işlemlere karşı uyarı verme ve işlem yapamama gibi özellikler mutlaka
olmalı. Sözgelişi ilaç etkileşimlerinde, hastanız için bir tedavi
öngörüyorsunuz ama hastanızın kullandığı başka ilaçlar da olabilir. ilaç
etkileşimleri olabilir, besin etkileşimleri olabilir. Bu ilacın kullanımı
hastaya zarar verebilir. Order yazarken, yazının okunamamasından yada başka
nedenlerden kaynaklı olarak yapılan hatalar olabilir. Bu hatalı kayıtlar, hatalı
işlemler sistem üzerinde kayıt edilemeyecek bir işleyişte kurgulanmalı.
Akıllı sistemler order yazımında hekimi mutlaka uyarmalı hatta
engellemeli.
Daha ileri bir aşamada ise bilgi sistemleri klinik taraflarını daha da
güçlendirerek hekime ve sağlık çalışanlarına verecekleri kararlarda destek
unsuru oluşturabilecek niteliklere sahip omalıdır. |