Sağlık Bakanlığı, 16 İl merkezinde (Ankara, İstanbul, İzmir, Adana, Erzurum, Kayseri, Samsun, Van, Urfa, Diyarbakır, Elazığ, Trabzon, Konya, Antalya, Kocaeli, Bursa) “Sağlık Kentleri”, Sağlık Kampüsleri” kurma çalışmalarına hız verdi.
Kamu Özel Ortaklığı Derneği ile T. C. Sağlık Bakanlığı işbirliğinde düzenlenen “Sağlıkta Kamu Özel Ortaklığı–Sağlık Kentleri Kongresi”, İstanbul Yeşilköy WOW Hotels ve Convention Center’da 1-2 Temmuz 2008 tarihinde yapıldı.
Kamu ve özel sektörün ortaklık kuracağı, Sağlık Bakanlığı tarafından mevzuat alt yapısı tamamlanan, hastanelerin özel sektör tarafından yapılıp kamu tarafından kiralanmasını öngören Kamu-Özel Ortaklığı Projeleri PPP (Public Private Partnership) ekseninde şekillenen kongrede tüm taraflar; kamu kurumları, şirket yetkilileri, banka ve finans kuruluşları, uluslararası yatırımcı kuruluşlar, yerli ve yabancı inşaat şirketleri bir araya geldi. Kongreye firmamız Stant Sponsoru olarak destek verdi.
“Sağlık Kentleri ve Kamu-Özel Ortaklığı Uygulamaları”, “Sağlık Kentleri Yönetim Modelleri”, “Sağlık Kentleri Tasarım ve Uygulamaları”, “Sağlık Kentleri ve Yönetim” konulu oturumların düzenlendiği Kongre’de Sağlık Bakanlığı yetkilileri Türkiye'deki “Sağlık Kentleri Projesi” ile kurulması öngörülen PPP Modeli hakkında bilgi verdi. Sağlık Kentleri Kongresi’nde Dubai ile İtalya'nın Bercia kentinin sağlık merkezi yöneticilerinin de tecrübeleri dinlenerek, uygulanan modeller incelendi.
Kongre’nin açılış konuşmaları, Kamu Özel Ortaklığı Dernek Başkanı Özgür Bora Yaprak, Alarko Şirketler Topluluğu Dış İlişkiler Direktörü Vasfi Orbay ve TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar tarafından yapıldı.
Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Prof. Dr. Nihat Tosun, kongrenin ilk günü yaptığı konuşmasında “Sağlık Kenti” kavramından söz ederek, Türkiye için planlama önerilerinde bulundu. Sağlık kentlerinin çok büyük bir kapsamı olduğunu ve ülkenin acil ihtiyaçlarını karşılamak için 20 yıllık bir sürecin beklendiğini belirten Tosun, sağlık kentleri projesinin de ilk etapta doğrudan ihtiyaca yönelik bir gelişim takip edeceğini sözlerine ekledi.
Sağlık tesislerinin sayısını artırma, niteliğini iyileştirme ve vatandaşlara daha fazla hizmet sunma adına yoğun uğraş içinde olduklarını söyleyen Nihat Tosun “En alt basamaktan en üst basamağa kadar tüm sağlık tesislerinin daha iyiye doğru geliştirilmesi için çalışmalar aralıksız sürdürülmektedir” dedi.Dünyada sağlık tesislerinin giderek gelişmekte ve nitelikli hizmet sunulan sağlık merkezlerinin oluşturulmakta olduğunu söyleyen Tosun, Sağlık Bakanlığı’nın tamamlama aşamasında olduğu “Sağlık Kentleri Projeleri”ni hayata geçirmek için kamu ve özel sektör işbirliğine gereksinim olduğunun altını çizdi.
Sağlık
Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Prof. Dr. Sabahattin Aydın yaptığı
konuşmalarında, sağlık kenti yönetimi için Sağlık Bakanlığı tarafından kısa bir
süre önce yürürlüğe alınan “Hastane
Birlikleri Modeli”nden ve yeni yönetim anlayışlarının hayata geçirilmesinden söz etti.Finansman, işletme gibi konulara değinen Aydın,
Yap-Kirala-Devret olarak
özetlenebilecek finansman modeli ile sadece sağlık kentlerinin değil, ‘Birinci
Basamak’ olarak nitelendirilen sağlık ocaklarından hastanelere kadar pek çok
sağlık yatırımının bu çerçevede gerçekleştirilebileceğini anlattı.
Sağlık Kentleri’nin içerisinde çalışan tüm personel ile birlikte, bu tesislerden hizmet almak isteyen herkesin tüm ihtiyaçlarını karşılayabileceği tüm işlev alanına sahip olduğunu belirten Sabahattin Aydın, “mevcut hastanelerin yönetim modelinin dışına çıkıp yeni yaklaşımlar geliştirilmesi kaçınılmazdır” dedi.
Sağlık
Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürü Doç. Dr. Öner Odabaş, Sağlık Bakanlığı
tarafından ülke düzeyinden bölge ve il planlamaları yapılarak belirlenen “Sağlık
Kenti” yerleşimlerine yönelik detayları paylaştı. 'Yap-kirala-devret'
şeklinde özetlenebilecek bu finansman modeli
ile,
sağlık tesisleri
içerisinde veya dışarısında yer alan klinik alanlar dışındaki tüm hizmet ve ticari alanların özel sektör
konsorsiyumları tarafından işletilmesi öngörüldüğünü ve devletin 25-30 yıllığına kiracı olacağını
anlatan Odabaş, bu yapıların kamuya bağlı hastanelerdeki koğuş sisteminin terk
edildiği tek ya da 2 kişilik odalarıyla modern yapılardan oluşacağını
söyledi. Bölge bazlı
çalışmaların verdiği bulgular aracılığıyla ölçek ve büyüklük, yatak sayısı,
personel ve diğer altyapılara ilişkin planlamaları aktaran Odabaş, ülkemizde
Ankara, İstanbul, Adana, Erzurum, Kayseri, Samsun, Van, Urfa, Diyarbakır,
Elazığ, Trabzon, Konya, Antalya, Kocaeli ve Bursa gibi bölge merkezlerinde
sağlık kentleri çalışmalarının başlatıldığını belirtti.
İkinci günün ilk oturumunda konuşmalarını yapan Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, Kamu Özel Ortaklığının kamunun, özel sektörün gücünü, finansman kaynaklarını, vatandaşın lehine kullanabildiği, her iki tarafın da kazandığı ortaklık modeli olduğunu belirtti.
Akdağ “Dünyada yaygın olarak uygulanan bu modeli biz de önümüzdeki dönemde gerçekleştireceğiz. Bu çerçevede yeni bir kanun düzenlemesi bulunmaktadır. Ardından oluşturduğumuz yönetmelik ile birlikte artık “Sağlık Kentlerini de, sağlık binalarını da ekipmanlarıyla, işletmesiyle birlikte özel sektör de yapabilecek “ dedi.Sağlık Kentlerinin hayata geçeceği şehirlerde önemli kentsel gelişmelere sahne olacağının altını çizen Sağlık Bakanı, şehirlerin belirli merkezlere sıkışmış hallerinden kurtulmalarını sağlayacak bu projenin yeni merkezlerin oluşmasına ve kentlerin geleceğine yönelik önemli katkılarından söz ederek, sadece Sağlık Kentleri’nin değil, sağlık ocağından hastanelere kadar pek çok sağlık yatırımlarını bu çerçevede gerçekleştirebileceğini söyledi. Eskimiş ve yenilenme ihtiyacında olan, koğuş sistemi ile hizmet veren sağlık tesislerinin de yenileneceğini belirten Akdağ, hastanelerdeki yenilenmeler ve yatak sayısının azaltılması sonucunda daha kalite sağlık hizmeti verileceğini söyledi.
Sağlık Bakanı Akdağ, Bakanlığın sağlık kentleri projesinde Ankara (Bilkent ile Etlik), İstanbul (İkitelli) ve Kayseri'nin yanı sıra Adana ve Erzurum'da da tespit edilmiş alanlar üzerinde bu yapıların kurulması için çalışmaları yürüttüğünü ve çalışmaların da sona gelindiğini belirtti.
“Sağlık
Kentleri”, İçerisinde farklı
alanlarda uzmanlaşmış ihtisas hastanelerinin, yüksek teknolojiye sahip
laboratuvarlar, araştırma merkezleri ve sağlık teknoparklarının sosyal
tesislerin, otel ve medikal otellerin, alışveriş merkezi, idari merkezler,
merkezi acil ve yoğun bakım ünitelerinin, merkezi eczane ve depo yapılarının,
konaklama imkanları, atık yönetimi, yeterli büyüklükteki peyzaj alanları ve
üstün nitelikteki teknolojik, fiziksel alt yapı koşulları ile birlikte bir bütün
olarak tasarlanan sağlık
komplekslerinden oluşuyor.“Sağlık Kentleri”,
sağlık hizmetlerinin son basamağı ve sağlık ocaklarından dal merkezlerine doğru
giden sağlık tesislerinin en uzmanlaşmış hali olarak
tanımlanıyor. “Sağlık Kentleri”,
kamunun ihtiyacı olan hizmeti tüm kullanıcılara daha konforlu, daha kaliteli
ve daha yeteri düzeyde sunarak, Ar-Ge çalışmalarının yürütüleceği modern
sağlık kampüslerı olarak hizmet vermesi planlanıyor.
|