Sağlık hizmetleri gün geçtikçe karmaşıklaşmakta ve bilgisayara bağlı hale
gel-mektedir. Her yıl, hastalar için toplanan ve depolanan tıbbi veri miktarı
büyük bir hızla art-makta ve katlanarak büyümektedir. Bu verilere yeniden
ulaşma, kullanma ve işleme, bir yandan giderek daha zor bir hale gelirken, bir
yandan da bu gereksinim daha fazla önem kazanmaktadır. Bunun bir sonucu olarak,
bilgi işleme yöntemlerinin sistematik uygulamasına; karmaşık sorunları çözecek
kuramlara ve tekniklere; bilgisayar ve bilgi teknolojilerinin kullanımına büyük
bir gereksinim ve talep doğmaktadır. Buna bağlı olarak sağlık bilimindeki
sorunlar giderek karmaşıklaşmaktadır.
Bu gelişmelerin yanı sıra, tıp alanında
kullanılan ölçüm ve görüntüleme yöntemleri, test, analiz ve izleme cihazları
hızla gelişmekte ve çoğalmakta, bunun sonucunda tıp bilgisi gün geçtikçe
zenginleşmektedir. Yeni tanı ve tedavi yöntemlerinin çoğunun kullanımı
bilgisayara bağlıdır. Tanı ve tedavi, gelecekte daha da farklılaşacaktır. Bu
arada birçok ilaç çıkmaktadır ve bunların yan etkilerinin ve etkileşimlerinin
tam doğrulukla göz önüne alınabilmesi, ancak bilgisayar destekli sistemlerle
mümkün hale gelmektedir.
Tıp alanındaki bu baş döndürücü gelişme ve bilgi miktarının
katlanarak büyümesinin bir sonucu olarak, sağlık bilimleri ile ilgili yayın
sayısı da büyük bir hızla artmaktadır. Tıp alanında yürütülen bilimsel
çalışmaların fazlalığı, bu literatürün pratiğe uygulanmasındaki güçlükler ve
gecikmelerin aşılmasında yararlı bir yöntem olarak da bilişim teknolojilerinin
önemi kaçınılmazdır.
Bunların yanı sıra, sağlıkla ilgili sorunların bedeli her
yıl artmakta, sağlık harcamaları ekonomik harcamanın hızla büyüyen bir kısmını
oluşturmaktadır. Türkiye'de 1998 yılında kamu ve özel sektörde toplam sağlık
harcamaları, 2.522.714.162 bin YTL, bunun gayri safi milli hasıla (GSMH)
içindeki payı ise %4.76'dır. Bu oranlar ülkemiizde gelişmiş ülkelere göre düşük
olmasına karşın, sağlık harcamaları her geçen yıl artmaktadır.
Bu arada, toplumun demografik özellikleri de değişmektedir.
Özellikle tıbbi bakım ve sosyal şartların iyileştirilmesi, ortalama yaş
beklentisini arttırmıştır. Gelişmiş ülkelerde daha belirgin olmak üzere, sağlık
sorunları, akut sorunlardan kronik rahatsızlıklara ve yaşlılığa bağlı çoklu
bozukluklara dönüşmeye başlamıştır. Bu ise, sağlık profesyonellerinin daha
özgülleşmesi ve daha fazla ortak çalışma yapılmasını zorunlu kılmaktadır.
Ayrıca, bu rahat-sızlıkların bakım ve tedavi bedelleri de daha
fazladır.
Bütün bunlar, hükümetleri ve sağlık alanındaki
profesyonelleri, bu alanda ve sağlık hizmetlerinin verilmesinde daha hızlı,
etkili ve verimli olabilecek, bu yolla sağlık hizmetlerindeki harcamaları
azaltacak yeni arayışlara yöneltmiştir. Bu arayışlara yeni çözüm-ler bulunan
alan ise yine bilgisayar ve bilişim teknolojileri olmuştur.
Bilgisayar ve bilişim teknolojisinde yaşanan hızlı
gelişimler, tıp alanına yeni ve özgün uygulamalar olarak girmektedir. Uzak tıp
uygulamaları, hastane bilişim sistemleri, elektronik tıbbi kayıt sistemleri,
hasta verilerinin bütünleştirilmesi, sanal tıp uygulamaları, tıp bilişiminin
alanı içerisinde bulunan uygulamalardır. Bilişim çalışmalarının, gelecekte, tıp
uygulama-larında anatomi kadar temel bir rol oynayacağı
söylenebilir.
Bir Bilim Dalı Olarak
Tıp Bilişimi
Tıp
bilişimi, temel bir araştırma disiplini oluşturmak üzere çeşitli teknikler,
teoriler ve yöntemlerin bir araya gelmesiyle oluşmuş bir bilim
dalıdır. Bu
bilim dalı, tıp alanındaki gelişmelerin ortaya çıkardığı bilgi ve verilerin
oluşturulması, biçimlendirilmesi, paylaşılması ve sonuçta hastaların bakım ve
tedavilerinin belirlenmesi, seçilmesi ve geliştirilmesini hedef alır. Yani tıp
bilişimi, hasta hakkında düşünme yöntemleri ve tedavilerin tanımlanma, seçilme
ve geliştirilme yolları üzerine ussal bir çalışmadır.
Tıp bilişiminde bilimsel araştırma,
disiplinlerarası bir nitelik taşır ve bilimsel yöntemleri
kullanır. Bilimsel araştırmalarda sağlanan bilginin yardımıyla hasta verilerinin
elde edilmesi, işlenmesi ve yorumlanması için yöntemler ve sistemler
geliştirilir, değerlendirilir. Bütün bunları yaparken de bilgi ve iletişim
teknolojilerinin nasıl uygulanacağını ve kullanılacağını araştırır. Bilgi
teknolojilerinde gelişmiş yöntemlerin ortaya çıkmasıyla sağlanan ilerleme, tıp
bilişiminin bir bilim dalı olarak gelişmesinde itici güç
olmuştur.
Sağlık verileri arasında karmaşık ve bulanık bir ilişki
vardır, bu nedenle de bilgisayarda işlenebilen bilgi, (computational
knowledge-bilimsel sorunları analiz etmek ve çözmek için bilgisayar
kullanımıyla ilgili bilgi olarak tanımlanabilir) bu alanın olgularını
açıklamak için gereklidir. Tıp bilişimi, sağlık alanındaki bilgi ile bu bilgiyi
kullanan kişiler arasındaki karmaşık ilişkileri anlamak için yeni araçlar ve
yöntemler sağlamaktadır.
İlişkide Olduğu Diğer
Alanlar
Tıp bilişimi birçok alanla işbirliği içindedir. EKG ve çeşitli elektronik
tanı aletleri ile ilgili olarak biyomedikal mühendislikle, donanım üretimi
açısından elektrik mühendisliği ile, algoritmalar ve matematiksel yönleri ile
bilgisayar mühendisliği ile, yapay zeka yönüyle bilgisayar bilimi ve bilişsel
bilimlerle sürekli iletişim halindedir.
Bir bilim olarak tıp bilişimi, teoriden pratiğe geniş bir alana hitap eder. Aynı anda hem temel,
hem deneysel, hem de uygulamalı bir bilim olma özelliğini taşır. Bir yandan
model ve bilgi üretirken, diğer yandan bunları çözümler ve deneyler. Ayrıca
pratik amaçlarla ortaya çeşitli ürün ve sonuçlar koyar.
Tıpta Bilgisayar
Uygulamaları
Gündelik tıbbi uygulamada, en büyüğünden en küçüğüne kadar tüm sağlık
birimlerinde tanı-tedavi döngüsü olarak bilinen süreç kullanılır. Bu süreçte üç
evre vardır. Bunlar gözlem, tanı ve tedavi süreçleridir. Gözlem aşamasında
hastadan öykü alınarak, fizik muayene ile ya da laboratuvar testleri ve
radyolojik yöntemlerle veri elde edilir. Bu aşamaya, basit ya da gelişkin her
türlü inceleme yöntemi girer. Tanı aşamasında hekim bir önceki aşamada elde
ettiği verileri klinik deneyimi ile kullanarak bir tanıya ulaşır. Bundan sonraki
aşama olan tedavide, klinik bilgi ve deneyim kullanılarak tıbbi tedavi, cerrahi
tedavi veya radyoterapi gibi çeşitli seçenekler uygulanır. Çağdaş tıp
hizmetlerinde bu aşamaların hepsinde, çeşitli düzeylerde bilgisayar ve bilişim
teknolojisinden yararlanılır. Bu uygulamaları ve aralarındaki ayrımları
açıklamak için, basitten karmaşığa doğru altı düzeyli bir model kullanılabilir
.
1.
düzey,
biyolojik işaretlerin görüntülenmesi (EKG, TA ABP, EEG vb); test istemlerinin ve
sonuçlarının aktarıldığı yerel alan ağları ve iş istasyonları; hasta verilerinin
genel pratisyenler ve hastane arasında elektronik yolla değişimi; teleradyoloji,
telepatoloji, telekardiyoloji alanlarını içerir. Bu düzeyde, bilgisayarların
temel kullanımı iletişim ve veri toplama alanlarında olup işlemler gerçek
zamanlı olarak gerçekleştirilmektedir.
2.
düzey, hasta
veritabanları, bilginin depolandığı merkezi veritabanları ve sistemler
(MEDLINE, ulusal ilaç veritabanları, tanı kodlarının depolandığı
ICD, SNOMED gibi) ile ilgili-dir. Ayrıca, radyoloji bölümlerinde
kullanılan PACS gibi tıbbi görüntüleme ve görüntü arşivleme sistemleri de
bu düzeye girmektedir. İkinci düzeyde, veriler bilgisayar belleğine
depolanmıştır, ancak henüz işlenmemiş ya da yorumlanmamıştır.
3.
düzey için,
kan ya da idrar örneklerinin laboratuvarda otomatik olarak çözümlenmesi;
biyolojik işaretlerin işlenmesi (örneğin, EKG'lerdeki ST düşüşlerine ilişkin
değerlendirmeler ya da elektroensefalogramların sıklık aralığını hesaplamak
gibi); radyoterapi için radyasyon miktarını hesaplama ve planlama; radyolojide,
nükleer tıpta ve ultrasonda tıbbi görüntüleme (röntgen, bilgisayarlı tomografi
ya da manyetik rezonans görüntüleri vb) örnek olarak verilebilir. Bu düzey,
işlem ve otomasyon düzeyi olarak tanımlanır.
4.
düzey, tanı
ve karar verme düzeyidir. EKG'lerin, bilgisayar tarafından yapılan tanısal
yorumu ve doğru tanıya ulaşmada yardımcı olmak üzere geliştirilen karar destek
sistemleri, bu aşamadaki uygulamalara örnek olarak
verilebilir.
Yorumlamanın sonucu, tedaviye yardımcı olmak ya da süreci
denetlemek üzere 5. düzeyde kullanılır. Bu düzeyde, hasta bakımını
doğrudan etkileyen bilgisayar uygulamaları yer almaktadır. Yoğun bakımda,
damardan verilen sıvı miktarını otomatik olarak denetleyecek bilgisayar
algoritmaları geliştirilmiştir. Radyoterapide verilecek radyasyon ve uygun
pozisyon, bilgisayar modellerinden gelen çıktılara ve radyasyon planlarına göre
ayarlanmakta ve yetenekleri artırılmaktadır. Olası ilaç etkileşimleri ya da
ilacın kullanılmaması gereken durumlar (kontrendikasyonlar), bilgisayar temelli
(elektronik) hasta kayıtlarındaki veriler kullanılarak izlenmekte ve kontrol
edilmektedir.
Araştırma ve geliştirme süreçlerinde yeni buluşların
yapıldığı 6. düzeyde ise insan müdahalesine gereksinim çok fazladır.
Elektronik Tıbbi Kayıt Sistemleri
Tıp bilişimi uygulamalarının temeli, elektronik tıbbi
kayıt (electronic medical record- EMR), elektronik hasta
kaydı (electronic patient record- EPR) ya da elektronik sağlık
kaydı (elektronik health
record- EHR) olarak bilinen
sistemlerdir.
İdeal olarak tıbbi kayıt, hastayla ve tedavisiyle ilgili tüm bilgilerin
yanı sıra, karar verme sürecinde yardımcı olacak bilgiler için bir depo işlevi
görmeli, ayrıca yönetim, sigorta, araştırma gibi yardımcı sağlık hizmetlerini
desteklemenin ve sürdürebilmenin de bir aracı olmalıdır. Klinik verilerin
toplanması, karar verme, hastalarla ilgili sonuçlar ve sağlık harcamaları ile
sağlık hizmetlerinin kalitesi arasında çok sıkı bir ilişki vardır. Hasta
kayıtları, hastanın kurum içerisindeki bakımı, hastane yönetimi, tıbbi süreçler
üzerine hukuksal kayıt, klinik araştırma ve eğitim gibi konularda da bilginin
temel kaynağıdır.
Elektronik sağlık kayıtları, sağlık bilgi sistemleri ve tıp
bilişiminin diğer uygulamaları (karar destek sistemleri, uzman sistemler vb)
için de bir temel oluşturur. Bir elektronik tıbbi kayıtta bulunması gereken
bilgiler, hastanın tıbbi durumu, hikayesi, düşünceler, teşhis, test sonuçları,
tedavi bilgileri gibi hastalıkla ilgili bilgi ve süreçleri
içerir.
Sağlık Bilgi
Sistemleri
Bilgi sistemleri, teknik olarak, bir örgütlenmede bilgiyi
karar vermeye destek ve denetim amacı ile toplayan, işleyen, depolayan ve
dağıtan ilişkili bölümler topluluğu olarak tanımlanır. Karar verme, işbirliği ve
denetimin yanı sıra, yönetici ve çalışanlara sorunları çözme, karmaşık sorunları
görselleme ve yeni sonuçlar üretme konularında da yardımcı olabilir. Bilgisayara
dayalı bilgi sistemleri, bilginin işlem ve dağıtımının bilgisayar donanım ve
yazılımına dayanmasıdır.
Hastane Bilgi
Sistemleri
Hastane bilgi sistemleri, hasta bakımı ve yönetimle ilgili tüm
bilgilerin, hastaneye ilişkin tüm etkinliklerle ilgili bütün yetkililerin
gereksinimlerini giderecek şekilde toplanması, depolanması, işlenmesi, tekrar
kullanılabilmesi, ilişkilendirilmesi amacıyla kullanılan bilgi sistemleridir. Bu
bilgi sistemi, klinisyenlerin profesyonel etkinliklerinin yanı sıra, tanı ve
tedavi, kabul ve hemşirelik hizmetleri, tıbbi etkinliklerin kaydı, finans ve
faturalama, kaynak yönetimi, personel işleri, teknik konular ve yönetim, bilgi,
eğitim ve araştırma ile dış çevre ile bilgi alışverişi gibi çok çeşitli
işlevleri içerir. Hastane bilgi sistemlerinin kapsamı ve yaygınlık alanı çok
farklı olabilir.
Hastane bilgi sistemleri geliştirilirken, idari işlemlerin değil, hasta
bakımı üzerinde yoğunlaşılmalı ve sağlık hizmetlerinin verimliliğinin ve
kalitesinin artırılması temel alınmalıdır. Hastane bilgi sistemlerinin iki
boyutu vardır. Bunlardan biri idari boyut (yönetim bilgi sistemi),
diğeri ise klinik bilgi sistemidir. İdari boyut içerisine finans, malzeme,
personel, teknik konular, eğitim ve hastanenin genel işlevleri girer.
Klinik bilgi sistemleri ise hasta merkezli bilgi sistemleridir.
Burada gerek ayaktan gerekse de yatarak tedavi edilen hastalara ilişkin veriler
bulunur ve kullanılır. Klinik bilgi sisteminin bir boyutu klinik dallar
sistemi, diğer boyutu da klinik destek sistemleridir. Klinik bilgi
sistemlerinin kapsamında iç hastalıkları, kardiyoloji, nöroloji, çocuk
hastalıkları, kadın-doğum, cerrahi, psikiyatri, yoğun bakım, acil, radyasyon
onkolojisi ve benzeri klinik dalları ile ilgili bilgi sistemleri bulunur. Klinik
destek sistemleri ise radyoloji bilgi sistemi, biyokimya, patoloji, hematoloji
ve benzeri laboratuvar bilgi sistemleri ile eczacılık hizmetleri ve hemşire
bilgi sistemini içerir.
Hastane bilgi sistemleri dışında, birinci basamak sağlık hizmetleri için
de ülkelerin yapısına ve sağlık örgütlenmesine göre birinci basamak bilgi
sistemleri oluşturulma ve bu sistemlerin diğer bilgi sistemleri ile
bütünleştirilme zorunluluğu unutulmamalıdır.
Klinik bilgi sistemleri içerisinde bulunan radyoloji bilgi sisteminde,
elde edilen görüntülerin (klasik röntgen görüntüleri, MRI, CT, US vs) depolanıp
gerek olduğu zaman tekrar değerlendirilebilmelerini sağlayan bir sistem
oluşturulabilir. Bunun genel adı, görüntü depolama ve iletişim
sistemidir (PACS- picture archiving and communication
systems). Bunlar, özel yazılımı ve donanımı olan, hastane ve radyoloji bilgi
sistemleriyle bütünleşebilen sistemlerdir. PACS'in amacı, her tür tıbbi
görüntünün, uzun dönemli olarak özel depolama araçları ile depolanabilmesi,
gerekli olduğu zaman da yerel ya da genel ağ altyapısı üzerinden yetkili
kişilere aktarımının sağlanmasıdır. PACS sistemleri, gereksiz radyolojik
inceleme oranını azaltarak zamandan, emekten ve maliyetten tasarruf sağlamada
yararlı sistemlerdir. Bunlar, bağımsız bir radyoloji bilgi sistemine
bağlanabileceği gibi, daha genel bir hastane bilgi sistemi ve elektronik tıp
kayıtları ile bütünleşmeleri de
sağlanabilir.
Karar Destek
Sistemleri
Klinik bilişim uygulamalarından biri, hastaya özgü bilgi ile bilimsel
temelli bilgiyi birleştiren karar destek sistemleridir
(decision support systems). Sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi ve
iyileştirilmesi, karar verme sürecinin en iyi duruma getirilmesine bağlıdır.
Klinik alanda karar verme, bu alanda çalışanların veri ve bilgiyle çalışma
yetilerini kolaylaştıran ve geliştiren bir sistem aracılığıyla geliştirilebilir.
Klinik karar destek sistemleri (clinical decision support
systems- CDSS), insanın karar verme sürecini taklit ederek tanı
işlemini kolaylaştırabilen, en iyi uygulamaların kullanılmasını sağlayan, hasta
bakımıyla ilgili geliştirme çalışmalarını kolaylaştıran ve hataları önleyen,
otomatikleştirilmiş karar destek sistemleridir.
Birçok karar destek uygulaması, elektronik tıbbi kayıt
sistemiyle bir aradadır ve giderek büyüyen hasta ve hasta gruplarıyla ilgili
veritabanlarıyla bütünleştirilmelidir. Elektronik hasta kayıtları içindeki karar
destek sistemlerinin etkinliğini belgeleyen sistematik araştırmalar vardır. Bu
araştırmalarda, koruyucu önlemlerle ilgili anımsatıcılar, hasta kabul işlemleri,
harcamaların görüntülenmesi ve reçete yazımındaki hataların algılanmasıyla
ilgili yaklaşımlar yararlı bulunmuştur.
Tıpta Sanal Gerçeklik
Uygulamaları
Tıbbi sanal geçeklik, tıbbi alana uygulanmış sanal
gerçeklik olarak tanımlanır.
hTıpta
sanal gerçeklik kullanım alanları şöyle
sıralanabilir:
hCerrahi
eğitim ve planlama
hTıbbi
eğitim, modelleme, cerrahi olmayan eğitim
hAnatomik
görüntüleme ve tıbbi görüntü bütünleştirme
hFiziksel
rehabilitasyon ve sakatlıklar
hUzakcerrahi
ve uzaktıp
hMental
rehabilitasyon
Cerrahide Sanal
Gerçeklik
Sanal gerçeklik en yaygın biçimde cerrahi alanda kullanılmaktadır.
Cerrahide sanal gerçeklik uygulama alanları:
hGörüntü
destekli cerrahi
hAsıl
ameliyat süresince cerrahı hedefe
yönlendirmek
hEğitim
simülatörleri
hZor
müdahalelerde pratik yapmak
hAmeliyat
öncesi planlama
hAmeliyat
öncesi hasta verileriyle çalışmak
hUzakcerrahi
hUzakoperasyon
ya da uzakyardım
olarak özetlenebilir.
Sanal gerçeklik uygulamalarının cerrahi eğitimde kullanılmasının
getireceği pek çok yarar vardır. Gerçek hasta üzerindeki eğitimden daha
etkilidir. Yeni bir tekniği denerken ya da öğrenirken hastanın zarar görmesi
önlenir. Ayrıca, gerçek yaşamda öğrenilmesi istenen teknikler ya da operasyonlar
için ilgili vakanın gelmesi gerekir. Sanal gerçeklik uygulamaları ise vaka
sıkıntısını ortadan kaldırır. Sanal modeller defalarca kullanılabilir ve bu
yolla kadavralarda yaşanan sorunlardan kaçınmak mümkündür. Ayrıca, sanal
hastalar kullanmak, etik olarak, hem gerçek hastaların kullanılmasından, hem de
hayvanlar üzerinde yapılan deneylerden daha doğru bir yaklaşımdır.
Uzaktan
Uygulamalar
Uzaktıp (telemedicine), uzak mesafelerden tıbbi hizmet verilmesi anlamına
gelir. Yardım veya eğitim amacıyla klinik pratik birimleri arasında tıbbi
bilginin elektronik olarak iletimi olarak açıklanabilir. Ayrıca, uzak mesafedeki
sağlık birimlerinin sağlık hiz-metlerine destek vermek amacıyla elektronik bilgi
ve iletişimin kullanımı olarak da açıklanabilir. Daha geniş bir kullanım şekli
de iletişim teknolojilerinin tıbbi bilgi ve hizmet amacıyla kullanımıdır.
Uzaktıp, hasta veya ilgili bilgiler nerede olursa olsun, hasta bilgilerine ve
uzman önerisine ulaşıma olanak veren sistemler kullanarak hastaların tanı,
tedavi, takip ve eğitimini sağlamak kavramlarını da kapsar.
Genel olarak elektronik ve iletişim teknolojisi kullanımının bir bileşimi
olan uzaktıp, hasta ve doktor birbirlerinden uzakta olduklarında çok kısa bir
süre içerisinde hastaya tanı koyma, hastalığın daha kötüye gitmesini engellemek
için tedavi önerilerinde bulunma ve nesnel bilgilere dayanarak profesyonel
kararların aktarılması gibi konularda kullanılabilmektedir. Özetle uzaktıp,
hasta ve doktor birbirlerinden uzakta olduklarında, elekt-ronik bilginin ve
iletişim teknolojilerinin sağlık hizmeti sağlamak amacı ile kullanımı ilkesine
dayanır.
Uzaktıbbın kullanıldığı birçok alan vardır. Telekonsültasyon ve yardım
(uzaktan gözlem, danışmanlık, tıbbi video konferans), sanal tıp kütüphaneleri
(web üzerinden belge dağıtımı, tıp veritabanları, araştırma veritabanları),
sanal tıp depoları (muhasebe, ürün veritabanları vb) bu alanlara örnek olarak
verilebilir.
Uzakcerrahi (telesurgery) ile bilgisayar yardımlı cerrahi
(computer-assisted surgery) terimleri, genellikle birbirlerinin yerine
kullanılmakla birlikte, aslında farklı uygulamaları ifade etmektedirler.
Bilgisayar yardımlı cerrahi müdahale, genellikle cerrah ile hasta arasında
birkaç metre mesafenin olduğu durumlar için kullanılır. Bu uygulamalarda, cerrah
ile hasta arasında, cerrahın hareketlerini tekrarlamak üzere analiz etmeyi
sağlayan ve bu hareketlerin güvenliğinden emin olduktan sonra onları gerçek
cerrahi işlemi gerçekleştirmeyi sağlayan aygıta (örneğin robot) gönderen bir
bilgisayar arayüzü bulunur. Bu uygulamalarda, yapılan işlemin güvenliğini
artırmak üzere çoğunlukla yapay zekâ teknikleri kullanılır. Bilgisayar destekli
cerrahi, 1996 yılından bu yana kullanılmaktadır. Uzakcerrahi ise hasta ile
cerrahın birbirlerinden tamamen ayrı mekanlarda olduğu ve operasyonun, yüksek
hızlı iletişim olanakları aracılığıyla gerçekleştirildiği durumları ifade
eder.
Tıp Bilişiminin
Geleceği
Bilişim sistemlerinin gelişimi ile özellikle cerrahi alanında iki ana
değişim söz konusu olacaktır. Bunlardan biri, hastanın holografik tıbbi
elektronik gösterimi (holomer), diğeri de geleceğin ameliyat
odalarıdır.
Tüm
vücut taraması, her hastanın anatomik eşdeğerinin bilgisayar ortamında
kaydedilmesini sağlamaktadır. Holomer, geniş ölçekte cerrahinin sadece anatomik
değil, fizyoloji, biyokimya, genetik ve tıbbi bilginin her bölümünün bütüncül
olarak görüntülen-mesine ve sorgulanmasına da izin
vermektedir.
Gelecekte hasta, hekimin yanına CT, MRI, US gibi aygıtlarla tüm vücut
taraması yapıldıktan sonra gelecektir. Elde edilen görüntü, ameliyat sırasında
görüntü kılavuzlu cerrahi için de kullanılabilir. Cerrahi işlem sonrası
değerlendirme için tekrar tüm vücut taraması yapılıp her iki görüntü bilgisayar
teknikleri ile birleştirilerek otomatik değerlendirme yapılabilecektir. Holomer,
kişisel kredi kartı benzeri sağlık kartlarında veya uzaktıp konsültasyonları
için gizliliği temel alan web sitelerinde
saklanabilir.
Geleceğin ameliyat odası, tümüyle bir bilgi ortamı olacaktır. Yeni kuşak
cerrahi robotlar kollu bilgi sistemleri olarak ele alınırsa, cerrahi işlemler
tamamen bütünleştirilebilir. Bu işlemler içerisinde doğrudan cerrahi işlemin
yanı sıra, malzeme sağlanması, gerekli aletlerin sağlanması gibi işlemler de
bulunmaktadır.
Daha da ileride, biyozekâ çağı çalışmalarının da eklenmesiyle, doku
mühendisliği ile hastanın kendi kök hücrelerinden yapay organ üretimi sayesinde
ret riski de olmayan organ nakilleri başarılabilecektir.
Kaynaklar
1. Baykal N, Musoğlu E. Introduction to Medical
Informatics: Lecture Notes, Sas Bilişim,
2000.
2. Bemmel JH, Musen MA. Handbook of Medical Informatics,
1997.
3. Berner ES, Boulware DW. “Medical Informatics for Medical
Students: Not Just Because It's There” Medical Education Online, 1:3,
1996.
4. Englebardt SP, Nelson R. Healt Care Informatics: An
Interdisciplinary Approach, Mosby, 2002.
5. Haux R, Ammenwerth E, Herzog W, Knaup P. “Healt care in
the information society. A prognosis for the year 2013”, Inter. Journal of
Medical informatics, vol. 66, 3-21,
2002.
6. Hersh WR. “Medical Informatics: Improving Healt Care
Through Information”, JAMA, vol. 228, No:16,
2002.
7. Hovenga E, Kidd M, Cesnik B. (eds) Healt Informatics: An
Overview, Churchill Livingstone,1998.
8. Raghupati W, Tan J. “Strategic IT Applications in Healt Care”
Communication of The ACM vol.45 No: 12 p:56-61, 2002.
9. Shortliffe EH, Perreault LE (eds), Wiederhold G, Fagan LM
(assoc. eds.) Medical İnformatics: Computer Applications in Health Care and
Biomedicine, 2nd ed, Springer, 2001.