Merhaba,
Teknolojiye ayak uydurmak günümüzde pek mümkün olmuyor. Her gün yeni bir uygulamanın, yeni bir telefon ya da bilgisayarın kullanıcıların hizmetine sunulduğu global dünyada, yalnızca fiyat ile rekabet etmek artık nerede ise olanaksız hale geldi. Geçmişte çok büyük olan markaların piyasalardan silindiğine, geçmişte ismi bile bilinmeyen firmaların ise yüksek gelir ve karlılıkları ile listelerin en üstlerinde yer aldıklarına tanık oluyoruz. Arama motorlarına "largest software companies" yazdığınızda bunun -çok değil- on yıl içerisinde nasıl değiştiğini göreceksiniz. Bu değişimin temel nedeni ise, çağdaş teknolojiyi kullanan ve teknolojik ürünler ile pazarda yer alan, diğer bir deyişle teknolojiye ayak uyduran şirketlerin, geçmişte daha yukarılarda olan şirketleri geçerek listelerde en üstlere yerleştiklerini görüyoruz. Teknolojinin bu itici gücünü ülkemizde de gözlemliyoruz: geçmişte ülkemizin en büyüğü olan ve markalaşmış pek çok şirket ya yok, ya da sektörün büyümesine paralel gelişemedikleri için sektörün büyükleri arasında yer alamıyorlar. Kendi sektörümüzde de öyle: geleceği göremeyen HBYS firmaları sektördeki iddialarını yitirirken, geleceğin WEB Teknolojilerinde olduğunu gören firmalar ise, mimarilerini değiştirerek yeni yazılımları ile sektörde yeniden konumlandılar. Sisoft olarak, 1996 yılında geliştirmeye başladığımız masa üstü HBYS yazılımımızın yerini, 2006 yılında geliştirmeye başladığımız WEB Tabanlı, JAVA Mimarisi kullanılarak geliştirilmiş Hastane Bilgi Yönetim Sistemimiz aldı. Aslında bu konuda bir özeleştiriye de burada yer vermek zorundayım: DOS tabanlı yazılımımız HBYS sektörünün lideri iken, doksanlı yılların sonunda kullanıma sunduğumuz Windows tabanlı yazılımımızı, salt bir-iki yıl geciktirdiğimiz için en az birkaç yıl liderliği geçmişte isimleri olmayanlara kaptırmıştık. Geçtiğimiz günlerde Steve Jobs'ın "Kayıp Röportaj" adı ile Youtube'da yayımlanmaya başlayan ve 1995 yılında kaydedilen uzun röportajını izleyenler görmüşlerdir: Jobs, Apple'ın, dolayısı ile kendi başarısının kaynağının, öncelikle başarılı insanlar -en iyiler- ile çalışmak, geleceği doğru okumak ve teknolojiyi satın almaktan çok, onu geliştirmek ve yeni şeyler üretmek olduğunu anlatıyor. Daha 1995 yılında "… Bence bilgisayar bu güne kadar icat edilmiş en muhteşem alettir. … İş dünyasında yazılım en etkili silahlardan biri olarak kullanılıyor…" derken ne kadar haklı tespitlerde bulunmuş olduğu görülüyor. Günümüzde yazılım olmadan teknolojiden söz etmek mümkün değil. Aslına bakılırsa, bu gün teknolojinin geldiği noktayı ve içinde bulunduğumuz dönemi tek bir ifade ile özetlemek mümkün: Yeni Dijital Çağ. Bilgi Çağı da denen bu çağın karakteristikleri; Büyük Veri (big data) ve İnternet kavramlarını da geniş bir biçimde içinde barındıran Bulut Bilişim. Yalnızca bireyler değil, kurumlar da bulut bilişime yöneliyor. Çünkü ihtiyaç duyulan donanım, yazılım, bakım ve destek hizmetleri doğrudan internet üzerinden veriliyor. Bu gün için Sisofamily kullanan aile hekimleri herhangi bir PC, Notebook ya da mobil cihaz ile hastalarına erişebiliyor, işlemlerini yapabiliyor. Bakanlık Veri Merkezinde bulunan sistem, arka planda Sağlık-Net dahil her türlü işlemi kişiye bağlı olmadan, sunucu üzerinden yapıyor. Dolayısı ile hekim, bakım ve yedekleme derdi olmadan, SSL ile güvenli bir biçimde mekandan bağımsız işlemlerini yapabiliyor. Bu bağlamda, Sağlık Bakanlığı'nın da Bakanlığa bağlı sağlık kuruluşları için haklı olarak bulut bilişime yöneldiğini görüyoruz. Bu güne dek katıldığım pek çok etkinlikte, Sağlık Bakanlığı yetkililerince kısa süre içinde Bakanlık intraneti ile merkezi veri sisteminin hayata geçirileceği anlatılıyordu. Bu sayımızda Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürü Sayın Dr. Hakkı Öztürk ile yapılan söyleşide, SBNet olarak adlandırılan ülkemizin en büyük intranetinin oluşturulacağı ve 500 binin üzerinde sağlık çalışanının bu sistem içinde kapalı devre çalışacağını öğreniyoruz. Ayrıca, yine önümüzdeki dönemde hastanelerdeki sunucuların da Sağlık Bakanlığı veri merkezlerine alınacağını anlıyoruz. Yaklaşık 3 ay önce Ankara Gazi Mustafa Kemal Devlet Hastanesi'nin sunucusu Sağlık Bakanlığı bünyesine taşınarak, yabancıların "proof of concept" dedikleri "yapılabilirlik" ispatlanmıştı. Artık ülkemiz bulut bilişimin en önemli bileşeni olan devasa büyüklükteki bir veriye hazırlanıyor. Başlangıçta belki yalnızca şehir bazlı olacak veri birleşimi, sunumlarda gördüğümüz kadarı ile 5 bölgeli merkezi bir veriye dönüşecek. Belki, gelecekte ülkemiz çapında tek bir veri tabanı üzerinde yer alan bir veri yapısı ile tüm sağlık verileri yönetiliyor olacak. Teknoloji buna dünden hazır durumda. Sisoft olarak biz de buna 2 yıldır hazırdık. Kullanıcılarımızı uluslararası standarlara ulaştırmak için sürekli güncel teknolojiyi takip ettik ve nitekim bunun meyvelerini de almaya başladık. Türkiye'nin İlk ve Tek Dijital ve Kağıtsız Hastanesi olan Ankara Gazi Mustafa Kemal Devlet Hastanesi'nde kağıtları tamamen ortadan kaldırdık ve hastaneyi mobil cihazlar sayesinde hasta ve sağlık hizmeti yönetimini kolay kılan bir hale getirdik. Bu çalışmalarımızın somut sonucu olarak hastanemiz, HIMSS'in İrlanda'nın Dublin kentinde düzenlediği World of Health IT etkinliğinde, HIMSS Analytics Emram Stage 6 olarak akredite edildi. Ödül töreninde herkesin gözü Türkiye'nin ilk Stage 6 hastanesindeydi ve HIMSS Analytics Direktörü Uwe Buddrus da sözleri ile bunu kanıtladı. Buddrus, hastanenin son derece iyi bir otomasyonla yönetildiğini ve kullanılan teknolojinin son derece gelişmiş olduğunu belirterek, "karar destek sistemi henüz geliştirme aşamasında olmasına karşın, bu haliyle bile çok üst düzey bir uygulama" olduğunu söyledi. Geleceği doğru okumak, buna göre yeniden konumlanmak, özellikle teknoloji kullanan ve üreten firmalar için "olmak ya da olmamak" gibi hayati bir durum. Önümüzdeki günler Sağlık Bulutu için öngörülenler, Sağlık Bilişimimizi ve biz yazılım firmalarını seçkinleştirecek, ülkemizdeki sağlık uygulamalarını da tüm dünya için rol model yapacağına yürekten inanıyorum.
Hoşçakalın.
|
ISSN Elektronik Dergi Numarası |