Sağlık ve Bilişimde Objektif Haber

  English

Antakya Devlet Hastanesi                               

 

Geçmişten Bugüne Kadar Biriktirdiği Zenginliği, Modernleştirerek Yarına Taşıyan Kentin Örnek Hastanesi.

Dünyanın en eski yerleşim yerlerinden olan Antakya, bütün kültürleri, dinleri bir arada barındıran bir kent olarak tarihte yerini almıştır. Müslümanların, Süryanilerin, Hıristiyanların, Yahudilerin ve başka dinlere, mezheplere mensup insanların bir arada yaşadığı, kültürel zenginliği Cilalı Taş Devri’ne kadar dayanan Antakya, bu kültür mozaiği içinde bugünlere kadar barış, kardeşlik ve huzur içinde gelerek kendini tüm dünya’ya kanıtlamıştır. Eski çağlarda Dünyanın İkinci Büyük Şehri unvanına sahip olan Antakya'da ilki M.Ö. 195 yılında olmak üzere M.S. 6. yüzyıla kadar aralıklarla süren muhteşem olimpiyatlar düzenlenmiştir.

M.S. I. Yüzyılın ilk yarısında ortaya çıkan Hristiyanlık; Kudüs dışında ilk defa Antakya'da yayılmış, Hz. İsa'ya inananlara ilk kez burada Hıristiyan adı verilmiş ve ilk kilise Antakya'da kurulmuştur. M.S. I. Yüzyılda Roma İmparatorluğu'nun Roma ve İskenderiye'den sonra Üçüncü Büyük Şehri haline gelmiştir.

 

Bereketli Amik Ovası’nda yeralan Asi ırmağının bir uçtan bir uca ikiye böldüğü Antakya, eşsiz doğa güzelliklerinin ve sayısız efsanelerin de merkezidir. Bir zamanlar deniz kızlarının karaya vurduğu ve bir şehir kurdukları söylenen Arsuz Harabeleri, ayrıca  güneyindeki  sütunlu limanlar, adım başı efsaneler ile doludur.  Tarihi  önemi  ile birlikte güzel doğası, ılıman iklimi, verimli toprakları ve Akdeniz üzerindeki stratejik konumu nedeni ile eski zamanlardan beri önemli yerleşim yerlerinden biri olan Antakya, günümüzde de gelişmiş bir kent konumundadır. Çağdaş yapısıyla dikkat çeken Antakya, insan yaşamına verdiği önemi de sağlık alanında attığı modern adımlar ile göstermektedir.

 

Geçmişten bugüne kadar biriktirdiği zenginliği, modernleştirerek yarına taşıyan kentin örnek hastanesi ve kullandıkları Tam Otomasyon Sistemi ile ilgili bilgi almak için Başhekim Op.Dr. Mustafa Erdoğan başta olmak üzere diğer yetkililer ve kullanıcılar ile bir söyleşi gerçekleştirdik.

Antakya Devlet Hastanesi Başhekimi Op.Dr. Mustafa Erdoğan, 2000 yılında hastanenin yeni binasına taşınmasıyla birlikte daha modern bir yapıya kavuştuğunu, gelişmiş bir alt yapı oluşturduğunu ve bu alt yapıya uygun olan Tam Otomasyon Sistemi'nin kaçınılmaz olduğunu söyledi. Erdoğan, “Tam Otomasyon Sistemi ile amacımız hasta kayıtlarını eksiksiz yapabilmek, sorgulayabilmek ve mali bilançoya tam hakim olabilmekti. Hastanede kayıt ve işlemler sırasında, hastaların ve personelin kaybettikleri zamanı ve kayıt dışı maliyetlerin önlenmesi en önemli hedefimizdi. Çözüm Bilgisayar ile Hastane Otomasyonu çalışmasına başlamamızdan bu yana henüz bir kaç ay geçti. Bu nedenle bir şeyler söylemek için çok erken olduğunu düşünüyordum, ancak program daha kurulum aşamasında kendini gösterdi ” dedi.

Erdoğan, sistemin yeni olması nedeni ile bazı sıkıntılar yaşandığını ancak bu sorunları Çözüm Bilgisayar ile birlikte aştıklarını  anlatarak şunları söyledi; “Kurulum aşamasında yazılımı daha yakından özüm-seme fırsatı bulduk. Bana göre  sistem Devlet ve SSK Hastaneleri ile birlikte Üniversite Hastaneleri’nde de  rahatlıkla kullanılabilecek yapıda. (Referanslardan elde ettiğim sonuçlara göre zaten kullanılıyor da.) Kurumların işleyişlerine uyum sağlayacak işleri ve işleyişi kolaylaştıran çözümlere sahip. Bizim hastanemizde kurulumun sonuçlandığı ünitelerde sistem çok iyi işliyor ve işlemlerimiz sorunsuz düzenli olarak gerçekleşiyor. Sistemi tam anlamıyla hayata geçirdiğimizde daha da verimli olacağına inanıyorum.

           

 Hastanemizde polikliniklerimiz önündeki kuyruklarda önemli oranda azalmalar görülüyor. Acil  servisimizin sorunlarının dahi oldukça azaldığını söyleyebilirim. Laboratuarlarımızda ise bazı sorunlar var ama cihazların tümünü sisteme kazandırdığımızda hiç bir sorunumuzun kalmayacağını düşünüyorum.” dedi.

Erdoğan, sistem sayesinde kayıt dışı işlemler temelindeki kayıpların yanında, hastanenin neresinde, hangi işlemlerde  eksiklik  olduğunu,  nerede kaçakların bulunduğunu rahatlıkla takip edebildiklerini belirtti.

Başhekim Erdoğan, sistemin işleyişini gördükçe sisteme olan güvenlerinin arttığını ifade ederek, “Başlangıç aşamasında olmamıza rağmen bugüne kadar beklentilerimi zin yarısını aldığımızı düşünüyorum.” dedi.

Hastanenin geçmişi hakkında  bilgi veren  Başhekim Yrd.Pratisyen  Hekim  Levent  Kadıoğlu da Antakya Devlet Hastanesi'nin 1920 yılından bu yana hizmet verdiğini söyledi. Kadıoğlu, Otomasyon öncesi hastanenin herkesçe bilinen sorunlar ile karşı karşıya olduğunu belirterek, “Bizim Otomasyonu seçmemizdeki en önemli neden; hastanemizde de elektronik ortamda kayıt tutmayan tüm kurumların karşılaştığı gibi ciddi anlamda kayıpların söz konusu olmasıdır. Biz bu kayıbın nasıl telafi edebiliriz? nasıl önüne geçebiliriz? Düşüncesiyle yaklaşık 3 yıl önce çalışmalara başladık. Ama yaklaşık iki ay öncesine kadar bir türlü uygula-maya geçirilemedi. Başhekimimiz Op.Dr. Mustafa Erdoğan öncülüğünde duruma hızlı bir şekilde başlandı ve önceden hazır olan şartnameye yeni düzenlemeler yapılarak çok kısa sürede de ihaleye çıkıldı. İhale öncesinde ki süreçte de ciddi anlamda araştırmalar yapıldı. Yaklaşık 14 firma  demo yaptı. Sonuçta  ihaleye  giren 4 firma kaldı. Bu 4 firma içerisinde en uygun olanı ve en iyisi Çözüm Bilgisayar ‘dı.” dedi.

              “Neden Çözüm Bilgisayar?” Sorusunu da cevaplayan Kadıoğlu, “Karar vermemizde etkili olan en önemli neden, Çözüm Bilgisayar’ın diğer firmalara göre farklılıklarının dikkati çekmesiydi. Kurulda bulunan arkadaşların ortak noktası; Çözüm Bilgisayar programlarının çok iyi olduğu ve bunun yanında diğerlerine göre çok daha  ekonomik  olmasıydı. Yani diğer firmalarla aralarında her bakımdan ciddi bir fark olması tercih nedenimiz oldu.Tabi kararımızı etkileyen etkenlerden birisi de önemli referanslardı. Çözüm Bilgisayar’ın Türkiye’nin çeşitli illerinden çok sayıda ve çok önemli referansları hali hazırda programları kullanan kurumlardı. Bu kurumlar ile görüşüldü hastane yöneticilerinden ve kullanıcılarından olumlu sonuçlar alındı. Sistemin tereddütsüz önerilmesi üzerine bu sisteme karar verildi. Sonuçta biz bu sistemi ciddi anlamda sahiplendik. Çözüm Eğitim-Destek Uzmanları da bizleri   sahiplenerek   büyük ölçüde destek oldular. Bir anlamda hastanemizin kadrolu elemanları gibi özveriyle çalıştılar” dedi.

           

 

Kadıoğlu, sistemin kurulma aşamasında küçük aksiliklerin yaşandığını bunların doğal olduğunu anlatarak; Aynı dönemde Tam Otomasyon Sistemi’ne geçen diğer hastanelerle (farklı firmaların yazılımlarını kullanan) bir kıyaslama yapıldığında, Antakya Devlet Hastanesi’nin kurulum öncesi yaşadığı sorunların söz konusu hastanelerin yaşadıkları sorunlarla karşılaştırıldığında ihmal edilebilecek kadar küçük olduğunu belirtti. Yaşanan ufak  aksaklıkların bir nedeninin de, insanların yeniliklere açık olmaması olduğunu belirten Kadıoğlu  şunları  söyledi; “İnsanlarımızın bir de şöyle bir hatası var; Otomasyon geldi mi, her şey artık dokunmatik olacak. Biz hiç bir şey yapmayacağız mantığı hakim. Sistem, kullanıcılara ve işlemlere kolaylık sağlıyor. Ancak kullanıcıların eğitimli olması ve aslında bu sistemi iyi kullanabilmesi de çok önemli. Ayrıca, bilgisayar kullanıcılığı konusunda yöneticiler olarak hiç birimizin hazır olmadığını da itiraf etmemiz gerekiyor. Çözüm Bilgisayar’ın eğitimler sonucun-da bu eksikliğimizi büyük oranda kapatmış bulunuyoruz.”

           

 

            Kadıoğlu, sisteme 32 bilgisayar ile başladıklarını ifade ederek, “Çözüm  Bilgisayar   Programlarının bize sağladığı avantajları ve programın büyük kapasiteli işlemlere dahi cevap verebilecek yapıda olduğunu görünce kullanıcı sayısını iki  katına  çıkarttık. Çok yakında belki bu rakam üçe de katlanacaktır. Çok hızlı bir şekilde Tam Otomasyon Sistemi’ne doğru gidiyoruz”.

            Kadıoğlu, insanların sistemi tanıdıkça ve kazanımlarını gördükçe inatlarının kırıldığını söyledi. Özellikle yoğun tempoda çalışan sağlık memurlarının sistemi öğrenme konusunda büyük gayret gösterdiklerini anlatan Kadıoğlu, “Sistemle birlikte  poliklinik ve servislerdeki hemşire  arkadaşlar da ciddi anlamda rahatladılar.” dedi.

           

           Kadıoğlu, sistemin en büyük kazanımlarının başında maddi getirisi olduğunu vurguladı. Sistemin daha tam oturmamasına rağmen ciddi maddi getirisinin görüldüğünü ifade eden Kadıoğlu, Döküm halinde raporlara baktığımızda gayet iyi bir gelir sağlayacağımızı görüyoruz. Sonuçların olumlu olmasından sevinç duyarak,  keşke yıllar  öncesinden  bu  sisteme geçmiş olsaydık diyoruz. Hastaların bilgisayarlı sistemi gördüklerinde, hastaneye sempatiyle yaklaştıklarını vurgulayan Kadıoğlu, sistemin, hastaların hastaneye daha güvenilir bakmalarını sağladığını söyledi. Kadıoğlu, "Çünkü işlemleri daha hızlı yapılarak kuyrukta bekleme, muayene tetkik dışındaki  işlemler aşamasında kaybedecekleri zamanı hızla geri kazanıyorlar. Dolayısıyla vatandaşımız başka bir özel hastaneyi tercih etmeyip  Antakya Devlet Hastanesi'nde işlemlerin daha hızlı yapıldığını bilerek burayı tercih ediyor. Antakya'nın yerel gazetelerinden birisinde; "Yeni bir üniversite hastanesi açıldı, sadece küçük çaplı poliklinik hizmeti yapıyor, koridorlar bomboş ,insanlar yine Devlet Hastanesi'ne gidiyor" diye  bir haber küpürüyle karşılaştım. Bu demektir ki, insanlar hastanemizden iyi hizmet alıyor ve teknolıjiyi yakından yaşıyor. Çözüm Bilgisayar'ın ekranları öyle iyi düzenlenmiş ki; her türlü bilgiye kolayca ulaşabiliyoruz. Hastalar bile yapılan işlemleri kolaylıkla algılayabiliyor. Teknolojinin kendilerine sunduğu kolaylıkları adım adım izleyebiliyorlar." dedi.

 

Sistem hakkında düşüncelerini   anlatan  Başhekim Yard.  Genel Cerrahi Uzmanı Rızkallah Avatgil ' de, teknolojiyi yakalamayan hastanelerin verimli hizmet veremeyeceğini söyledi. Avatgil, böyle bir sisteme acil olarak ihtiyaç duyduklarını ifade ederek, “Yoğun poliklinik ve hasta sayısına sahip olmamız, yüksek oranda işlem yükü yaratıyordu. Düzenli hasta kaydı yapmakta dahi zorlanıyorduk. Ayrıca çok fazla miktarda olan harcama kalemlerimizi ve stoklarımızı kontrol altına alamıyor, kaçakların miktarını tespit edemiyorduk. Otomasyon öncesinde, hastalarımızın kayıtlarına ancak dosyaların ayrıntılı bir şekilde incelenmesinden sonra ulaşılabiliyordu. (Bu bilgilerin ne kadar sağlıklı olduğunu bilemiyorduk.) Ne kadar hasta gelmiş ne kadar hasta çıkışı olmuş? Hastaların klinik bilgileri yine dosyaların tek-tek incelenmesinden sonra anlaşılabiliyordu. Ayrıca 5 sene süre zarfında bilgiler dosyalarda saklanıyor, ancak ihtiyaç olduğunda bu bilgilere ulaşmak da pek mümkün olmuyordu. Şimdi ise otomasyon ile her işlemimiz; dijital ortamda, hasta saat kaçta, hangi polikliniğe gelmiş, nerede muayene olmuş, hangi tür tetkikler yapılmış bunların hepsine istatistikler de dahil olmak üzere ulaşabiliyoruz. Ayrıca poliklinik bazında da hangi poliklinikte hasta bakılmış hangi hastalıklar daha fazla görülmüş, hekim bazında ol-sun, hastaneye katkı paylarından ol-sun, döner sermaye açısından, stok kontrolü ve bunun  gibi  bir çok birime ve bilgiye tek tuşla ulaşmak mümkün” dedi.

Her yeniliğin hayata geçirilmesinde mutlaka sorun yaşandığının altını çizen Avatgil, şunları söyledi;  “Çünkü yeni bir sistemle karşılaşıyorsunuz ve bu sistemi oturtmaya çalışıyorsunuz. Bir takım olumsuzluklar yaşanması  doğaldır.  Ancak  Çözüm Eğitim Destek  Uzmanları'nın  büyük desteği ile tüm sorunları çok kısa bir zamanda aştık. Dolayısıyla rahatla-yan birimlerimizde artık sorun kalmadı.” dedi.

           

 

            Başeczacı Derya Akar 'da, Otomasyonla sistemi ile çalışmaya başladıktan sonra Eczane birimi olarak çok rahatladıklarını ifade ederek; “En büyük avantajımız, ilaçlarımızın giriş ve çıkışını kontrol edebilmemiz oldu. Öncesinde bu işlem defter yöntemiyle yazarak yapılıyor, zaman kaybının yanısıra hata oranı da yüksek oluyordu.” dedi. Sistem sayesinde, çok kısa sürede hatasız bilgilere ulaşabildiklerini anlatan Akar, sistemle birlikte çalışma ortamının çok güzelleştiğini, emeklerinin ve zamanlarının boşa gitmediğini belirtti. Akar, ileriye  yönelik  de her şeyin daha  iyiye gideceğine ve gelişeceğine de inanıyoruz.” diyerek eczanede şuan için tek yapılamayan işlemin stok girişi olduğunu söyledi; Henüz stok girişine başlamadık. Sayımlarımızın sonuçlarını aldıktan sonra net girişleri yapacağız. İleride problem ile karşılaşmamak için stok girişini bilinçli olarak beklettik. Sadece ilaç giriş çıkışları-mızı kontrol ediyoruz, Antibiyotik  listelerimizi çıkarıyoruz, hangi ilacın hangi servise verildiğini saptayıp ta-kip edebiliyoruz.” dedi.

           

  Laboratuar Teknisyeni Abdullah Özdoğar da, sistem kurulmadan önce, laboratuar sonuçlarını ancak cihazlardan takip edebildiklerini ifade ederek, “Sonuçları kağıtlardan tek tek takip ediyorduk. Her cihazdan kendi çıktısını ayrı alıyorduk. Mesela biyokimya laboratuarının kontrol çıktılarını, solunum cihazının, idrar sonuçlarının çıktılarını ayrı alıyorduk. Bunlar tek tek yapılan işlemlerdi ve tümünü birleştiremiyorduk.” dedi. Sonuçların birleştirilememesinin zaman kaybına ve sağlıklı değerlendirmenin    yapılamamasına    yol açtığını ifade eden  Özdoğar,  Çözüm Bilgisayar’ın LBYS’nin kurulması ile tüm sorunların çözüleceğini söyleyerek, Çözüm Bilgisayar bu konuda her türlü desteği bizlere sunuyor. En büyük avantajlarımızdan biri de eğitim  konusunda sunmuş oldukları destek” dedi.

           

  Otomasyon’dan önce sistemsiz bir çalışma temposu olmasından dolayı çok yorulduklarını anlatan Başhemşire Hatice Bilgi , “Çözüm Bilgisayar’ın yazılımlarını kullanmaya başladıklarından  sonra sistemli ve düzenli bir çalışma biçimine hastanenin her bakımdan hastalarının modern bir çizgiye ulaştığını söyledi. Bilgi, bu sayede daha verimli çalıştıklarını ifade ederek, şunları söyledi, “Daha teknolojik ve modern bir sistem sayesinde, bir çok  kolaylıklar  ile karşılaştık. Hız kazandık, hasta kayıt ve takiplerinde eksiklikler vardı ve her şeyden önce sistem çok yavaş işliyordu. Gerek personel gerekse hastalarımız bu nedenle tepkiliydi. Artık herkes sisteme ayak uydurmaya başladı. Sonuçta kuyruklar önemli ölçüde azaldı. Hastalar bu gelişmelerden çok memnun kaldı. Daha öncesinde kayıt dışı kaçaklarımız oluyordu.” dedi. 

(08.12.2003)