Sisomobile, Türkiye'nin En İyi 3. Mobil Uygulaması Seçildi

Türkiye Bilişim Derneği tarafından gerçekleştirilen “Bilişim Hizmet Ödülleri” etkinliği kapsamında Sisoft Sağlık Bilgi Sistemleri'nin Sisomobile (iPad, iPhone, Android Uygulamaları) ürünü Türkiye'nin en iyi üçüncü Mobil Uygulama Ödülü'ne layık görüldü. Kendi alanındaki en iyi ürün olan Sisomobile, Türk Hava Yolları'nın “Fly Turkish Airlines” ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin “Nerede bu otobüs” uygulamasının ardından TBD Bilişim 2011 Mobil Uygulama Ödülü'ne ulaşan üçüncü mobil uygulama oldu.

            Sisoft gibi ODTÜ Teknokent'te faaliyet gösteren bir diğer başarılı firma NANObiz, DNA Çip Tabanlı Tanı Platformlarının Geliştirilmesi ürünü ile en iyi ikinci Yenilikçi Uygulama Ödülü'ne layık görüldü.

            Sisoft Ar-Ge Departmanı, hayatı kolaylaştırmayı sürdürmek adına, Akıllı Telefon ve/veya Tablet PC'ler üzerinden de kullanılabilen Mobil Uygulamalar geliştirmiş ve kullanıma sunmuştur. Halen AppStore'da Sisoft'a ait iPhone ve iPad için geliştirdiğimiz 4 ayrı ürün kullanıcıların hizmetinde. Sisoft Ar-Ge departmanı, sadece Hastane Bilgi Yönetim Sistemi'nin ve Elektronik Belge Yönetim Sistemi'nin mobil uygulamalarını geliştirmekle kalmamış, Evde Bakım Hizmetleri için ve Aile Hekimleri ile Aile Hekimlerinden sağlık hizmeti alan bireyler için de Mobil Uygulamalar (Android Samsung Galaxy) geliştirerek bu alanda öncü olmayı başarmıştır.

            Açılış konuşmasını Türkiye Bilişim Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Turhan Menteş'in yaptığı 28. Ulusal Bilişim Kurultayı'nda, sırasıyla TBD Onursal Başkanı Aydın Köksal, Dijital Türkiye Platformu'ndan Faruk Eczacıbaşı, Microsoft Türkiye Genel Müdürü Tamer Özmen, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Dr. Tayfun Acarer ve Ulaştırma Bakanımız Sayın; Binali Yıldırım söz aldılar.

            “Sosyal Hareketler” adlı panelde konuşmacı olarak da Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu, Dünya Ekonomik Forumu ve ABD Ulusal e-devlet Merkezi Direktörü, Harvard ve Umass Öğretim Üyesi Prof. Dr. Jane Fountain, İngiltere Başbakanı Şeffaflık ve Hesapverebilirlik konusunda Baş Danışman Tim Kelsey, Dijital Hikaye Anlatım Merkezi Kurucusu ve Yöneticisi Joe Lamber ve Meksika Devlet Başkanı'nın Kamu Politikaları Ofisi Başkanı Lorena Becerra Mizuno yer aldılar.

            Mizah Yazarı/Yönetmen ve TV Program Yapımcısı Gani Müjde'nin çağrılı konuşmacı olarak yer aldığı etkinlik, ödül töreni ile devam etti. “Bilişim Hizmet Ödülleri” kapsamında en iyi 3. Mobil Uygulama Ödülünü Sisoft Sağlık Bilgi Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Siso aldı.

            Nanobiyoteknoloji, biyoteknoloji, mikrobiyoloji, tarımsal biyoteknoloji ve yazılım geliştirme alanlarında ürüne yönelik Ar-Ge çalışmaları yürüten bir teknoloji şirketi olan NANObiz, kurulduğu Eylül 2006'dan beri ODTÜ Teknokent'te faaliyetlerine devam etmektedir. NANObiz ayrıca ISO 9001:2008 kalite ve TSE Hizmet Yeterlilik Belgeleri ile kurumsal anlamda da belirli olgunluğa ulaşmıştır.

            “DNA Çip Tabanlı Tanı Platformlarının Geliştirilmesi” projesi kapsamında, halihazırda uluslararası patent müracaatı yapılarak koruma altına alınmış olan sandviç hibridizasyon tabanlı DNA çip platformu sayesinde, pahalı laboratuvar altyapısı ve yetişmiş personel ihtiyacı ortadan kalktığı gibi analiz maliyetleri ve süreleri de büyük ölçüde azalmaktadır. Sürdürülen ürün geliştirme faaliyetlerinin sonucunda geliştirilecek ve içerisinde bu tanı platformunun yer alacağı entegre sistemler sayesinde su, hava, kan ve idrar gibi numunelerde sağlığa zararlı bakteri ve virüslerin tanılarının herhangi bir laboratuvar altyapısına ihtiyaç duyulmaksızın yapılması mümkün olacaktır. Bu platform esnek bir yapıya sahip olmasından dolayı savunma sanayii, sağlık, çevre ve tarım gibi farklı sektörlerde tanı amaçlı kullanılabilecektir. NANObiz’e ait halihazırda ürüne yönelik çalışmaları devam eden 3 adet sivil ve askeri tanı platformu bulunmaktadır. Bu proje, Türkiye Bilişim Derneği'nin 2011 Yenilikçi Uygulama ikincilik ödülünün yanı sıra TEKNOVASYON 2011, Hacettepe ODTÜ'nün sağladığı altyapı ve akademik bilgi, ODTÜ Teknokent'i bir cazibe merkezi haline getirdi.

Teknokent İnovasyon Proje Yarışması “Sağlık Bilimleri ve Teknolojileri” kategorisinde birincilik ödülünü de almıştır.

            ODTÜ Teknokent'in Türkiye'nin en büyük teknokenti olmasındaki etkenler nelerdi? İlk Teknokent oluşu mu? Temelleri ne zaman ve nasıl atıldı? Başarı unsuru olarak neler etkili oldu? Bünyesindeki firmalar nasıl bu kadar büyüdü? Tüm bu soruların cevapları ve konu ile ilgili desteklerinden dolayı ODTÜ Rektör Yardımcısı ve Ortadoğu Teknopark A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Volkan Atalay, ODTÜ Teknokent Genel Müdürü, Teknokentler Derneği Başkanı ve Teknokent Teknoloji Yatırımcıları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Kızıltaş ve Kurumsal İletişim Sorumlusu Zeynep Şahin'e sonsuz teşekkürler.

            ODTÜ Teknokent Türkiye'nin ilk ve en büyük teknoparkıdır. ODTÜ Teknokent'in kurulması ile ilgili çalışmalara 1980'li yılların sonunda başlanmıştır. Söz konusu yıllarda Dünya Bankası'nın da destekleri ile başlanan fizibilite çalışmalarında öncelikle, ABD ve İngiltere başta olmak üzere dünya örnekleri incelenmiş, konunun önemine yönelik kamuoyu oluşturulmuştur. Bu çalışmaların neticesinde, 1992 yılında teknoloji geliştirmeye yönelik kuluçka merkezleri kurmak ana hedefi altında KOSGEB ile işbirliği içinde ODTÜ TEKMER hizmete açılmıştır. ODTÜ TEKMER'de elde edilen başarılı sonuçlarsa, ODTÜ'de bir bilim parkı (teknokent) kurulması çalışmalarını teşvik etmiştir.  2000 yılında ODTÜ Teknokent'in ilk binası hizmete açılmış ve 2001 yılındaysa Türkiye'deki teknokentler ile ilgili yasal çerçeveyi tanımlayan 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Yasası yürürlüğe girmiştir. Bu yasayla girişimci firmalara sağlanan vergi muafiyetleri ve teşvikler, ODTÜ'nün sağladığı altyapı ve akademik bilgiyle birleşince ODTÜ Teknokent bir cazibe merkezi haline gelmiştir. Mevcut durumda ODTÜ Teknokent'te 258 Ar-Ge firması faaliyette bulunmaktadır. Bu firmaların yaklaşık 1/3'ü (80'den fazlası) ilk defa ODTÜ Teknokent'te kurulmuş firmalardır. 258 firmada %90'ı üniversite mezunu, doktora veya yüksek lisans mezunu olmak üzere yaklaşık 3750 kişi istihdam edilmektedir.

            ODTÜ Teknokent'in kuruluş amacı günümüzde küresel rekabet edebilirliğin ve kalkınmanın en önemli unsuru olan “yeni bilgi” üretebilme sürecine üniversite sanayi işbirliğini teşvik ederek katkı sağlamaktır. ODTÜ Teknokent, üniversite ile özel sektörün ortak araştırma projeleri sonucunda yeni bilgi ürettikleri bu yeni bilginin inovasyon süreciyle yeni mal ve hizmetlere dönüştüğü, bu mal ve hizmetlerin yüksek katma değerle küresel pazarlara satıldığı bir eko sistemdir. Bu çerçevede akademik bilgi altyapısı ile sanayinin yetenekli ve yaratıcı iş gücünün bir araya geldiği ODTÜ Teknokent'te yer alan firmalarımızın bugüne kadar Ar-Ge'den elde ettikleri gelir ve Türk ekonomisine kattıkları değer 1,5 milyar TL'dir.

            Ayrıca üniversite-sanayi işbirliği kapsamında, ODTÜ Teknokent bünyesinde 2002'den bugüne kadar ODTÜ'deki 39 farklı bölümden 480 farklı akademisyen ile 1370 sözleşme imzalanmıştır. Bu kapsamda akademisyenler, ODTÜ Teknokent şirketleri ile 794 ortak Ar-Ge projesi yürütmüştür. 2010 yılında ODTÜ'deki 126 akademisyen ve 24 bölüm ile çalışan 53 şirketimiz 129 başarılı projeye imza atmışlardır. 2011 yılında başlayan proje sayımız 90'a ulaşmıştır.

            Bu sene yedincisi  “Yeni Fikirler Yeni İşler Yarışması” teknoloji tabanlı girişimciliğin geliştirilmesi ve desteklenmesi için önemli araçlarımızdan biri. Geçtiğimiz altı yılda organize edilen yarışma sonucunda 14 yeni şirket kurulması ve ODTÜ Teknokent'te başarıyla faaliyet gösteriyor olmaları çabalarımızın meyvesini verdiğini göstermektedir. 6 sene içinde kurulan şirketlerimizde istihdam edilen kişi sayısı ise 52'ye ulaştı. Bu sene ise yedinci yarışmanın finaline doğru ilerliyoruz.

            ODTÜ Teknokent yönetimi (Ortadoğu Teknopark A.Ş.) olarak bazılarını yürütmekte ve bazılarını da tamamlamış 11 tane Avrupa Birliği projesi bulunmaktadır. Bu projeler aracılığıyla hem ODTÜ Teknokent bünyesindeki firmalara hem de Türkiye'deki diğer firmalara çözümler üretilmekte, üniversite-sanayi işbirliğinden faydalanabilmeleri için modeller geliştirilmekte ve teknolojilerini geliştirebilmeleri için çözümler üretilmektedir. Projenin temel amacı firmaların uluslararasılaşmasının sağlanması. Bu amaç doğrultusunda yüzyüze görüşme toplantıları, eğitimler, seminerler, teknoloji öneri ve istekleri, işbirliği aracılık hizmetleri, ürün ve hizmetler için yabancı partner arayışları, Ar-Ge projeleri için yabancı partner arayışları gibi faaliyetler ile firmaların uluslar arası alana açılmalarını kolaylaştırması hedefleniyor.