"Bugün telefonu yeniden icat ediyoruz… Tarihin sonu gelmişse, biz onu yeniden icat edeceğiz.."

            Steve Jobs iPhone'u dünyaya tanıtırken bu sözleri kullanmıştı. Bizler henüz bir şeyleri icat etmemiş olabiliriz, ama daha üretken ve daha yaratıcı olmak için çok yoğun bir çaba harcadığımız kesin. Çünkü yine Jobs'ın sözleri ile "Zaman çok değerli, boşa harcanmamalı".

            Son birkaç yıla bakılacak olursa, firmamızın da içinde bulunduğu Sağlık Bilişiminin ülkemizde kanatlandığı görülecektir. Sağlık Bakanlığı'nın bilişim alanındaki dinamizmi, bizleri gelişmiş ülkelerdeki rakiplerimize göre öylesine güçlendirdi ki, katıldığımız pek çok uluslararası etkinlikte, hem teknolojimiz hem de ürünlerimizle rakiplerimizi açık ara ile gerilerde bıraktığımıza tanık olduk. 2004 Yılında Almanya'daki CeBIT'e katıldığımda, yabancı firmalar karşısında biraz eziklik duymuş, daha alınacak çok uzun bir yolumuz olduğunu düşünmüştüm. O yıllarda hastanelerin talepleri mali takipten öteye geçmiyor, bu alıcı kitlesine hitap eden firmamız da farklı ürünlere sahip olsa da, çoğunlukla bu talebe cevap verecek ürünler üzerinde yoğunlaşmıştı. 2011 yılında ABD'deki HIMSS'te ise, çoğunluğunu ABD'li büyük Sağlık Bilişimi firmalarının oluşturduğu katılımcıların tek tek sahip olduğu ürünlerin nerede ise tamamına Sisoft olarak sahip olduğumuzu gördük ve haklı olarak bundan gurur duyduk.

            Sektörümüzde, beş altı yıl önce hayal bile edilemeyecek ilklere imza attık; AR-GE, Tasarım ve Üretimi tamamen kendimize ait yazılım ve entegre çalışan donanımlarımız ile sağlık kuruluşlarının her noktasında verileri bilgiye dönüştürüyor ve hayatı kolaylaştırıyoruz. Kurumun her bilgi giriş noktasındaki Web HBYS'miz ile, hastaların randevusundan, tetkikine, yatışından, faturalanmasına, MEDULA'dan Sağlık-Net'e kadar Sisohbys hastanenin yönetimini üstleniyor. IHE belgeli 3 boyutlu Sisopacs mobil cihazlar dahil hastaların görüntülerini hekimlerin hizmetine sunuyor. ISO belgeli EBYS kurumlarımızın tüm belge süreçlerini elektronik ortama taşıyor. Otopark Giriş-Çıkışından, Yemekhane Turnike ve Personel devam takip sistemlerine kadar elektronik cihazlar ile entegre bir yapı sunuyor. Son geliştirdiğimiz Sisotemp Sıcaklık Takip Sistemi ile hastanenin medikal soğutucu sistemleri dahil her çeşit ortam sıcaklığını takip edip değişikliklerde yetkilileri SMS, mail gibi otomatik yapılar ile uyarıyoruz. Yangın, alarm, duman uyarı sistemimiz Sisohbys ile entegre çalışarak sayısal hastane konseptini destekliyor. Tüm ağı denetimi altında tutan merkezi ağ kontrol sistem yazılımımız, kurumlarımızın tüm ağ ve terminallerinin tek bir noktadan kontrol ve denetimini sağlıyor. Son olarak Mobil uygulamalarda THY ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin ardından, üçüncülük ödülüne layık görülen sektörümüzde ilk ve tek olan Sisomobile üretkenliğimizi bir kez daha kanıtladı.

            Thomas Mann'in de dediği gibi "Zaman aklı, olgunluğu ve hizmeti artırmak için bize verilmiş en değerli sermayedir." Biz de bize verilen bu sermaye ile sağlık bilişimi için çeyrek asırdır var gücümüz ile çalışıyoruz. Ancak, son günlerde yukarıda özetlemeye çalıştığım parlak gelecekle örtüşmeyen bazı haksız uygulamalar hem Sağlık Bakanlığı'nın vizyonuna hem de sektörümüzün dinamizmine yakışmıyor. Dergimizde yazılarımızla ve çeşitli toplantılarda yeri geldiğinde yakındığımız, hem Sağlık Bakanlığı hem de KİK'e pek çok kez başvurduğumuz bir yara bu: Demonstrasyon! 

            Hak ettiğiniz bir şey elinizden alınıyor. Hem de, öyle sudan sebeplerle ki: İhaleye giriyor, en uygun teklifi vererek kazanıyorsunuz. Ancak, yapılan bir demonstrasyon ile yazılımdan kimi zaman da hastane işleyişinden bile anlamayan birisi (ya da birkaçı) sizin yazılımınızı değerlendiriyor ve uygun bulmuyor. Kimi zaman kocaman bilim adamları da yer alıyor bu değerlendirmede. Kendi okuttukları kitaplardaki yazılım yaşam döngüsünden bile habersizmiş gibi, 5-6 milyon satırlık yazılımda bir neden bularak eleyiveriyor. İnanın aynı değerlendirme kriterleri Microsoft, Oracle gibi büyük yazılım devlerine uygulansa, onların da geçme şansı olamaz. Her neyse; sonuçta eleniyor, sizden daha yüksek teklif veren, yeteneklerini ve teknolojisinin geriliğini bildiğiniz bir firma ihaleyi alıveriyor. Yüzbinlerce liraya ulaşan fazla ödeme, sanki bu süreçte yer alan yetkilinin kendi parası imiş gibi duyarsızca sokağa atılıveriyor. Sizin 110 hastanede halen çalışıyor olmanız, çeyrek yüzyıllık mesleğinizde ülkemizdeki hastanelerin yarısından fazlasına başarı ile hizmet vermiş olmanız, hatta ihaleyi yapan idarenin yanı başındaki daha büyük bir hastanede yıllarca başarı ile çalışıyor olmanızın hiçbir kıymeti harbiyesi olmuyor. İtirazlarınızı yapıyorsunuz ancak, ne ihaleyi yapan idareden ne de KİK'ten beklediğiniz cevabı alamıyorsunuz. KİK demonstrasyonun esasına girip, bu konuda bir bilirkişiden faydalanmıyor. Genel olarak usule bakıyor ve bazen kendi içtihatlarına da aykırı olarak sizi reddediyor. Dahası yargı yoluna başvurup kazandığınızda ise, yargı kararına rağmen ihaleyi yapan idarece ihale iptal edilerek sizinle adeta alay ediliyor.

            Sağlık Bakanlığı'nın bu trajediye acilen son vermesini temenni ediyoruz. Demonstrasyonlarda kaybedilen yalnızca firmaların emekleri ile hakkaniyete olan inancı değil, aynı zamanda, günlerce süren demonstrasyonlarda hastane çalışanlarının kaybettiği iş gücü ve Kamunun her bir ihalede kaybettiği yüzbinlerce liralara ulaşan mali kayıplardır. Sağlık Bakanlığının denetiminde, TSE, Üniversiteler ve konu ile ilgili sivil toplum örgütlerinden oluşan bir komisyon kurulmalı, hem firma yetenekleri, hem yazılım yetenekleri değerlendirilerek hak eden firmalar akredite edilmeli ve harcanan bunca zaman ve paraya fırsat verilmemelidir.

            Unutmamak gerekir ki; zaman çok değerli ve boşa harcanmamalı.

Hoşçakalın.